Sabrın insan hayatındaki önemi nedir?

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Eylül tarafından 1 Şubat 2014 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Dimizde sabrın önemi

    "Kim sabretmye gayret ederse Allah'u Teala ona sabır verir. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş kapsamlı nimet verilmemiştir." (Bûhari, Zekat, 50)
    Sabır, "Bela ve müsibetlere tahamül etmek, sıkıntı ve meşakkatlere direnmek, yüzü ekşitmeden acıya katlanmak, şikayeti terketmek, ilahi taktire rıza göstermek, asla ümitsizliğe düşmemek ve Allah'tan çıkış kapısının açılmasını beklemek" tir. İslam alimleri sabrın üç kısmından söz etmişlerdir:

    1. İbadet ve taatlere karşı sabır. Bu sabrın en önemli kısımlarından biridir. İbadetleri ifade etmekte birtakım zorluk ve meşakkatler vardır. Bir kısım ibadetler tembellikten, bir kısım da cimrilikten dolayı zor gelir. Bunun için her amelin başında, ortasında ve sonunda sabra ihtiyaç vardır.

    2. Günah ve masiyetlere karşı sabır. Günahlara bulaşmamak için gösterilen sabır, en mühim sabır çeşididir. Hz Ömer (r.a), Ebu Musa el-Eş'ari'ye (r.a) yazdığı bir mektupta şöyle der: " Sabra önem ver. Sabır iki şeye yapılır ki biri diğerinden daha makbuldür. Mesala felaket ve musibetlere sabır güzeldir. Fakat bundan daha güzel ve daha makbulü, Allah'u Teala'nın haram kıldığı şeylere sabırdır. İyi bil ki imanı koruyan sabırdır. Zira iyiliklerin en faziletlisi takvadır, takva ise sabırla mümkündür." (Gazali, İhyaü Ulumi'd-Din, 3/2179)

    3. Bela ve müsibetlere karşı sabır. Bu da sabırların en çetini ve en zor olanıdır. Bela ve müsibetlere karşı sabretmek, aynı zamanda Allah'ın hükmü kabul etmek, O'nun emirlerini yerine getirmek, O'nun kaza ve kaderine boyun eğmektir. Bu, tevekkül ve teslimiyetide ifade eder. Bela ve musibet anında sabırsızlık, Allah'a karşı şikayet anlamına gelir. Bir bakıma, Allah'ın rahmet ve hikmetini beğenmemek, tenkit etmek demektir.

    Musibetlerin ağırlığına dayanamayan insan, elbette ki sızlanır, ağlar, bu doğaldır. Ancak bu ağlayış Hz. Yakub'un (a.s)'ın, "Ben gam ve kederimi Allah'a arzediyorum." ( Yusuf 12/86) Dediği tarzda olmalıdır. Yoksa Allah'ı insanlara şikayet eder gibi, " Ben ne yaptım ki bu musibet benim başıma geldi?" Tarzında ki yakınmalarda bulunmak, olgun müminin üslubu değildir.

    Sabır, bütün hayır ve iyiliklerin anahtarıdır. Bütün güzellikler sabırla elde edilir. Bütün başarılara sabırla ulaşılır. O halde mümin, sabır yönünde gayret göstermelidir ki Allah' da kendisine sabır nimetini ihsan etsin. Bunun için dua etmelidir. "Rabbimiz, bize bol sabır lutfet, sebatlı kıl..." (Bakara 2/250;A'raf 7/126).

    Sabır öyle bir nimet ve îkramdır kî hayatın her safhasını kucaklar ve herşartta sahibinin izzet ayrıca şerefini korumasını sağlar.