Resul Nedir, Resul Ne Demektir, Resul Anlamı

Konusu 'İslami sözlük' forumundadır ve Lasey tarafından 5 Ocak 2019 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Resul Nedir, Resul Ne Demektir, Resul Anlamı

    Kur’an’da peygamberler için kullanılan ikinci terim “resul” ve aynı kökten türetilmiş olan “mürsel”dir. “Resul”ün türetildiği “resel”in kök manalarından biri “göndermek”tir.“Resul” ise ism-i meful anlamında, “kendisine belli bir görev verilerek bir yere gönderilen elçi” demektir. Çoğulu “rusül”dür. Ayrıca “resul” sözcüğü “gönderilen mesajı” ifade etmek için de kullanılır. “Risalet” de “gönderilen mesaj, peygamberlik görevi” manalarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de tekil halinde “resul” veya çoğulu olan “rusül” beşerden gönderilen peygamberleri ifade etmek için kullanıldığı gibi, bunlarla Cebrail ve diğer meleklerin kastedildiği de olmuştur. Yine peygamberi ifade etmek üzere “gönderilen” anlamındaki “mürsel” (çoğulu mürselun) kelimesi de kullanılır. Resul kelimesinin terim anlamına gelince, Eş‘ari bu terimi, “Allah’ın peygamberlik görevi ile kullarına gönderdiği ve kendisine tebliğ edeceği ibadetler, va‘d, va‘id, sevab ve ‘ikabla ilgili hükümleri bildirdiği kişi” olarak tanımlar. Matüridi ise resulü, “insanlar kendisine sorsun veya sormasın, istesin veya karşı çıksın risaleti tebliğ için gönderilmiş, her durumda bununla yükümlü tutulmuş şahıs” olarak tarif eder. Diğer alimler de “kendisine yeni bir kitap indirilen, yeni bir şeriat getiren, önceki şeriatı nesheden mucize sahibi zat” olarak tanımlarlar. Kur’an-ı Kerim’de peygamberler için kullanılan “nebi” ve “resul” terimleri arasında fark bulunup bulunmadığı konusu alimler arasında tartışmaya yol açmıştır.

    Bu terimler Kur’an’da ayrı ayrı peygamberleri ifade ettikleri gibi, bazen aynı peygamber için ikisinin birden kullanıldığı da görülür. Nitekim “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resule, o ümmi peygambere uyan kimselerdir.” mealindeki ayette Peygamberimiz (s.a.s.) hakkında da resul ve nebi teriminin birlikte kullanıldığı görülmektedir. Kur’an’da her iki kelimenin de yan yana ve hatta aynı peygamber için kullanılmasına ve her ikisinin de “insanlara tebliğ için gönderilen peygamber” anlamlarını taşımalarına, yine her iki kelime için göndermek anlamında “irsal” fiilinin kullanılmasına dikkat çekerek aralarında fark olmadığını ileri sürenler de olmuştur. Öte yandan peygamberin Allah’tan vahiy alışı nübüvvet boyutunu, bu vahyi insanlara iletmesi ise risalet boyutunu ifade eder, şeklinde değerlendirmeler de mevcuttur. Ancak yaygın olan, yeni bir kitap ve şeriat ile gönderilene resul; kendisinden önceki bir peygamberin kitabını ve şeriatını tebliğ ile görevlendirilene nebi denilmesidir. Bu durumda her resul aynı zamanda nebi iken her nebi resul değildir. Öncelikle iki kelimenin farklı köklere ve ayrı sözlük anlamlarına sahip oldukları unutulmamalıdır. Bazı peygamberler için sadece biri kullanılırken bazılarına her ikisi de kullanılmıştır. İlgili ayetleri iki terim arasında belli farkların bulunduğu yönünde yorumlayan müfessirler daha tutarlı görünmekle birlikte, neticede onlar da bu iki terimi nübüvvet müessesesinin bütünlüğü içinde değerlendirme yoluna gitmişlerdir.

    Söz konusu terimler arasında bazı farkların bulunduğunu kabul etmek, Kur’an’daki nübüvvet anlayışında köklü değişiklik meydana getirmemektedir. Zaten İslam’daki peygamberlik müessesesi risalet-nübüvvet ayırımına gidilmeden genellikle “nübüvvet” kavramıyla ifade edilir. Resul ile nebi arasındaki bu umum-husus ilişkisi nübüvvetin son bulduğunun bildirilmesi ile risaletin sona erdiğini de ifade eder. Bu nedenle risaletin devam ettiği şeklindeki sapkın iddiaların hiçbir dini temel ve gerekçesi yoktur. Türkçe’de “nebi” ve “resul” terimlerinin yerine aynı anlamı ifade etmek üzere Farsça olan “peygamber” kelimesi de kullanılır. Dini bir terim olarak “buyruklarını haber vermek üzere Allah’ın insanlardan seçip kendisine vahiy yoluyla kitap verdiği kişi” diye tanımlanır. Kur’an’da ayrıca peygamberler için “insanlara hayırlı bir haberi müjdeleyen, haber veren kimse” anlamında “beşir” ve “mübeşşir”; “ileride gelecek tehlikeyi önceden haber veren, insanları bundan sakındırarak uyaran” manasında “nezir”; “yol gösteren, doğru yola ileten” manasında “hadi” ; Allah’ın “kulu” anlamında “ ‘abd” kelimeleri de kullanılmaktadır.