Peygamber Efendimizin hoşgörüsü kısaca

Konusu 'Hz.Muhammedin hayatı' forumundadır ve Adile tarafından 4 Şubat 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Hz. Muhammed'in hoşgörülü olması

    Alemlere rahmet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v)'in hayatı, gerçekten de insanlara merhamet ve hoşgörü içerisinde gelmiştir. Sevgili Peygamberimize daha vahyi iletmesinin başlangıcında sert tepkilerle karşılaşmış, alaya alınmış ancak bütün bunlara rağmen kin duygusu beslememiş, hatta kendisini öldürmeyi planlayan kişileri bile affetmiştir. O, Uhud'da amcası Hazreti Hamza'yı öldürten Hind ile öldüren vahşi'yi de affetmiş, "Eğer ceza verecekseniz size yapılanın misliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır" (Nahl,16/126) öğüdünün "sabretme" cihetiyle amel etmiştir.

    Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v) sadece yakın çevresine değil, başka din mensuplarına da hoş görülü davranmıştır. Hz. Peygamber, "Hoş görülü davran ki sana da hoş görülü davranılsın" (İbn Hanbel, l, 248) öğüdüyle, karşılıklılık esasına da vurgu yapmaktadır. Yani hoşgörülü muamele görmek isteyenlerin öncelikle kendilerinde böyle bir davranışı geliştirmelerini önermektedir. Bu durum hoş görü istismarcılarına da bir öğüttür. Hoş görmek her zaman taraflardan birinin vazifesiymiş gibi algılandığında bir müddet sonra ilişkilerde hoş olmayan tavırlar yaşanabilir. O halde hoş görmek karşılıklı bir eylemi ifade etmektedir.