Mekkenin fethi hakkında kısa bilgi Mekkeliler Hudeybiye antlaşmasını bozdular ve Efendimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) kendilerine haber göndererek antlaşma şartlarına uymalarını istedi ve Mekkeliler antlaşma şartlarına uymamakta ısrar ettiler. Yapılan görüşmelerden de sonuç alınmayınca, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem ) Mekke'yi fethetmeye karar verdi ve 10.000 kişilik bir ordu hazırlayarak hicretin sekizinci yılı Ramazan ayında Mekke üzerine yürüdü. Mekkelilerin Müslümanlara karşı koyacak güçleri yoktu ve islam ordusu dört koldan Mekke'ye girdi. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke'nin kan dökülmeden alınmasını istiyordu. Bunun için askerlere şu talimatı verdi: "Kesinlikle kan dökmeyin silahlı çatışmalara girmeyin." Buyurduğu gibi oldu. Mekke kan dökülmeden fethedildi ve Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Harem-i Şerif'e giderek Kabe'yi putlardan temizletti ve orada toplanan insanlara önemli bir hutbe okudu. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hutbesinde Allah'ın bildirdiği, insanların eşit olduğunu, geçmişteki kn davalarının kaldırıldığını anlattıktan sonra şu ayeti okudu: "Ey insanlar, biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanışasınız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Sizin Allah katında en şerefliniz, O'ondan en çok sakınanızdır. Şüphesiz Allah herşeyi en iyi bilen ve herşeyden haberdar olandır. (Hucurat Suresi: 13) Vaktiyle Peygamberimizi öldürmeye kalkmış, ilk müslümanlara dayanılmaz işkencelerde bulunmuş, İslam'ın nurunu söndürmek için ellerinden geleni yapmış olan Mekkeli müşrikler şimdi boyunlarını bükmüş, haklarında verilecek kararı bekliyorlardı. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hutbesinde kendilerine sordu: "Ey kureyş topluluğu, hakkınızda ne yapacağımı sanıyorsunuz?" Onlar; Sen, asil ve şerefli bir kardeşsin." dediler. Peygamberimiz (sllallahu aleyhi ve sellem) burada da büyüklüğünü gösterdi; "Bugün sizi kınamak yok , hepiniz serbestsiniz" buyurdu ve hepsini affeti. Mekke'yi fetheden büyük Peygamber, engin merhameti ve bağışlayıcılığı ile gönülleri fethetti.