Biyografi Hz. Ömer'in Hayatı

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Adile tarafından 27 Aralık 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Hz. Ömer (r.a)

    Kureyş kabilesinin Adiyoğulları sülalesine mensuptur. Resul-i Ekrem efendimiz'den (s.a.v) 13 yıl sonra Miladi 584 yılında doğdu. Hz. Ömer ( radıyallahu anh) Hayatını Hicazlı her Arap gibi deve çobanlığı ve ticaretle kazanmış, Mekke'de iyi kılınç kullanmasını, ata binmesi ve cesareti ile meşhur olmuştur ve islam öncesi dönemde onun kabilesi olan Beni Adiy'in, Mekke'nin dış ilişkiler sorumluluğunu üstlenmesi sebebiyle kendisi de zaman zaman Kureyş adına Mekke elçisi olarak görev yapmıştır.

    Hz. Ömer (radıyallahu anh) 27 yaşında iken Müslüman olmuştur. Resul-i Ekrem Efendimiz'i (s.a.v) öldürmek amacıyla yanına giderken, kız kardeşi Fatıma ve eniştesi Said b. Zeyd’in Müslüman olduklarını haber alınca onların evine yönelmiş, evde Kur’an okunduğunu anladığında hakaret ederek kendilerine saldırmıştır. Daha sonrasın da yaptıklarından dolayı pişmanlık duymuş, merhamete gelerek onlardan okuduklarını kendisine de duyurmalarını istemiştir ve okunan ayetlerden son derece müteessir olan Hz. Ömer (radıyallahu anh) derhal Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.av) huzuruna giderek Müslüman olduğunu ilan etmiştir. Hz. Ömer (radıyallahu anh)'nın İslam’a girişi diğer mazlum Müslümanlara büyük güç ve cesaret vermiştir. Çünkü bu andan itibaren Müslümanlar Kabe’de açıktan ibadet etmeye başlayabilmişlerdir.

    Hz. Ömer,(radıyallahu anh) Hz. Peygamber’den (s.a.v) önce Medine’ye hicret etmiştir ve burada Hz.Muhammed (s.a.v) onu Utban b. Malik ile kardeş saymıştır. Hz. Ömer (radıyallahu anh) hicretten sonra Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) bütün siyasi ve askeri faaliyetlerinde yer almıştır. O, gerek Bedir, gerekse Uhud Savaşında Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) en yakınında savaşmış, özellikle Uhud’taki çatışmalarda Hz. Muhammed (s.a.v)'i zor şartlarda koruyanlar arasında bulunmuş, savaşın sonunda Mekkelilerin galibiyetini ilan eden Ebû Süfyan’a Medineliler adına cevap vermiştir. Hz. Ömer (radıyallahu anh) Hendek savaşı esnasında kendisine verilen bölgeyi korumuş ve müşrik askerlerinin hendeğin Medine tarafına geçmelerine müsaade etmemiştir. Hudeybiye Müsalahası öncesinde Hz. Muhammed (s.a.v), onu Müslümanların elçisi olarak Mekke’ye göndermek istemişse de, Hz. Ömer (radıyallahu anh) orada kendisini koruyacak kimsenin olmaması sebebiyle can güvenliğinden endişe ettiğini bildirince, yerine Ebu Süfyan’ın yakın akrabası olan Hz. Osman görevlendirilmiştir. Mekke’nin fethinde aktif görev alan Hz. Ömer,(radıyallahu anh) fetih sonrasında Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) emriyle kadınlardan biat alma görevini yerine getirmiştir ve nihayet o, fethin hemen akabinde gerçekleştirilen Huneyn gazvesinin başlangıcında Müslüman ordunun bozguna uğradığı sıradaki kargaşa ortamında Hz. Muhammed (s.a.v)’nü en yakından koruyan sayılı şahıslar arasında da yerini almıştır.

    Hz. Ömer, (radıyallahu anh) Hz. Peygamber’in vefatından sonra da Müslümanların siyasi ve askeri ve idari faaliyetlerinde etkin rol almıştır. Nitekim Resul-i Ekrem Efendimiz'den (s.a.v) sonra Müslüman toplumun en önemli dahili krizini oluşturan hilafet meselesinde gösterdiği üstün gayretle Müslümanların bölünmesinin ve toplumun siyasî kaosa sürüklenmesinin önünü kesmiş, Hz. Ebu Bekir’in halife seçilmesinde ve ardında onun Müslümanların tamamından biat almasında özel gayret göstermiştir. İlk halife dönemindeki idari faaliyetlerde de etkin rol oynayan Hz. Ömer (radıyallahu anh) devlet başkanı yardımcısı gibi görev yaparak o dönemin politikalarında söz sahibi olmuştur. Hz. Ömer, (radıyallahu anh) selefi Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) zamanında başlatılmış olan fetih hareketlerini daha da ileri noktaya taşımıştır.

    İslam tarihinin başlangıç döneminde çok parlak faaliyetlere imza atan Hz. Ömer (radıyallahu anh) H. 23 Zilhicce ayının 27. günü (M. 4 Kasım644) Ebu Lülü isimli bir kölenin namaz esnasında gerçekleştirdiği suikast sonucunda şehit olmuştur.