Çanakkale savaşında bilinmeyenler -İkinci çıkarma için savaşa giden bir Avustralya askerine ; Nereye gittiğini soran bir yaşlı adama “Türkler buraya gelip yerleşecekler, onları öldürmeye gidiyoruz” der.. bu söz üzerine yaşlı adam binlerce kilometrekarelik çöle doğru bakıp; “Eee gelsinler ne olacak ki burada yer çok” demiştir....!!! -İngilizler daha savaş ilan edilmeden Seddülbahir’i bombaladılar ve bu yüzden 86 şehit verdik... -Sultan Abdülhamit olayları kırk yıl önceden görerek Çanakkale’deki tabyaları güçlendirmiştir..ve Bazı yeni tabyaları inşa ettirmiştir, O’nun yaptığı çalışmalar savaşın seyrini büyük önemde değiştirmiştir... -Darü’l Fünun’un tüm son sınıf öğrencileri şehit olduğu için o sene hiç mezun verememiştir.... -Avustralya ve Yeni Zelanda arşivlerinde, Anzac askerlerinin Çanakkale’de siperlerde yazdıkları günlük ve mektuplarda rastlanmaktadır. Örneğin, The Age adlı Avusturalya gazetesinde, 8 Eylül 1915 tarihinde şu başlıkta bir haber yer almaktadır. “Kadın bir keskin nişancı: ilk günkü çarpışmada vuruldu: J. C. Davies adlı bir asker annesine yazdığı mektupta şöyle demektedir: “... Vurulduğum 18 Mayıs günü, keskin nişancı bir Türk kızı vardı. Güzel, iri yapılı ve 19-21 yaşları arasında görünüyordu. Günün uzunca bir bölümünde sürekli olarak ateş etti. Gerçi bir çok adamımızı vurdu ama gün bitiminden önce Avusturalyalı bir asker tarafından vurulunca, gene de üzüldüm. Ölüsünü ele geçirdiğimizde yanında bir Türk erkeğinin cesedini de bulduk. Kadının vücudunda tam 52 kurşun vardı... Bu savaş korkunç” -Çanakkale savaşları deyince akla ilk gelen ve bu savaşların simgesi olan kahraman Nusret Mayın gemisidir. 18 Mart Deniz Savaşı'nda Müttefik Donanmasını dağıtan, Müttefik Komutanlarını şaşkınlığa uğratan, Türk askerine moral, Türk Milleti'ne sevinç kaynağı olan 26 mayınla bir yazgının değişmesine sebep olan bir kahramanlık hikayesidir Nusret Mayın Gemisi. Nusret Mayın Gemisi'nin başarısı o kadar büyümüştür ki destansı özellikler katılarak menkıbe kitaplarında baş köşeyi almıştır. Çoğu kaynakta "17 Mart'ı, 18 Mart'a bağlayan gece" diye başlar Nusret'in serüveni. Bu verilen tarih doğru olmamakla birlikte, olayın dramatik yanını artırması açısından kullanılmıştır. Nusret'in kahramanlık hikayesi çok önceden başlar; Nusret Mayın Gemisi Boğaz sularına 3 Eylül 1914'te geldi. -Savaş istatistiklerine göre bir m2'ye 6000 mermi düşüyormuş, bu oranın dünya savaş tarihinin en yüksek oranı olduğu ve Havada iki merminin çarpışma ihtimalinin 600 milyonda bir olduğu, bu çarpışan mermilerden Çanakkale'de onlarca bulunduğunu Savaş Gazilerinin "Cehennem diye bir yer vardır Biz orayı gördük" dediklerini Biliyormusunuz.... -Mısırda toplanan askerlerin kayıtlarını tutan bir katibin sürekli "Australia and New Zealand Army Company/ Avustralya ve Yeni Zelanda Ordu Birliği" yazmaktan sıkılarak ve pratik bir çözüm olarak bu kelimelerin baş harflerini alıp Anzac kısaltmasını bulmuştur, ve bu kısaltma dünya tarihine geçmiştir...