Allah'ın Adem (a.s.)'e İsimleri Öğretmesi

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Lasey tarafından 26 Ocak 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    İnsanoğlu yaratılmadan önce yeryüzünde onun yaşayabileceği bir ortam alan getirilmiş ve bu dönem içinde ihtiyaç duyabileceği her şey etrafında var edilerek, hizmetine hazırlanmıştır. Sonrasında buraya sahiplik etmek üzere insanoğlu yaratılmış ve bu hayat paragrafında tasarruf, güç, yetki ve sorumluluk da yine bu insana verilmiştir.



    Artık sıra yeryüzünün yönetimi kendisine verilen halifeye, sorumluluk alanında yer alan eşyanın tanıtımına gelmiştir. Böylece yeryüzünün halifesi eşya ile tanıştırılacak eşyanın bilgisine sahip olacak ve görev süresi içinde bunlardan en üst düzeyde yararlanacaktır.
    Kur’an’da yeryüzünün hayata hazırlanışı, insanın yaratılışı ve yeryüzünde halife kılınışını anlatan bir seyir içinde halifenin bu görev için yetiştirilmesi, eğitilmesi ve bilgilendirilmesi konusuna da değinilmektedir. Adem’in eşya konusunda bilgilendirilme olayı, Kur’an’da şu ifadelerle anlatılmaktadır:

    “Ve Adem’e bütün isimleri öğretti, sonra eşyayı meleklere göstererek:’Eğer sözünüzde doğruysanız, bunların isimlerini bana bildirin’ dedi”.
    Allah, burada meleklerin, Adem ve zürriyetinin yaratılması ve yeryüzüne yerleştirilmelerindeki hikmetin ne olduğunu anlamak maksadıyla sordukları soruyu; “Ben sizin bilmeyeceklerinizi bilirim”55, tarzında cevaplandırmış ve Adem’e bütün isimleri öğrettiğini belirten ifadeyle de, meleklerin bilmediği, Adem’in, meleklerden üstünlük yönünü açıklamıştı.56 Allah eşyayı bilme konusunda Adem’in, meleklerden üstün olduğunu ortaya koymak amacıyla da, ona eşyanın isimlerini öğretmiş ve meleklerden de bunların isimlerini söylemelerini istemişti. Zaten meleklerin eşyanın isimlerini bilme konusunda herhangi bir iddiaları da söz konusu olmadığı için böyle bir istek karşısında onlar, kendi bilgilerinin Allah’ın bilgilendirmesine bağlı olduğunu bildirmişlerdir.

    “’Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka, bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz alim ve hakim olan Sen’sin’ dediler.’
    Artık sıra yeryüzünün yönetimi kendisine verilen halifeye, sorumluluk alanında yer alan eşyanın tanıtımına gelmiştir. Böylece yeryüzünün halifesi eşya ile tanıştırılacak eşyanın bilgisine sahip olacak ve görev süresi içinde bunlardan en üst düzeyde yararlanacaktır.
    Kur’an’da yeryüzünün hayata hazırlanışı, insanın yaratılışı ve yeryüzünde halife kılınışını anlatan bir seyir içinde halifenin bu görev için yetiştirilmesi, eğitilmesi ve bilgilendirilmesi konusuna da değinilmektedir. Adem’in eşya konusunda bilgilendirilme olayı, Kur’an’da şu ifadelerle anlatılmaktadır:

    İnsanların yeryüzünde bozgunculuk çıkaracakları ve kan dökecekleri konusunda melekler bilgilendirildiği için, neden bu özelliklere sahip bir varlığın, yeryüzünün halifesi yapıldığını anlamak amacıyla, onların böyle bir soru sordukları, meleklerin yukarıdaki ifadelerinden anlaşılmaktadır. Melekler, eşyanın isimleriyle ilgili olarak bilgilendirilmedikleri için, Allah’ın eşyanın isimlerini öğretmedikçe, bunu bilmelerinin mümkün olamayacağını söylemişlerdir.60
    Görüldüğü gibi, yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insan, bu görevi için hazırlanmakta; önce tasarrufu altına verilen eşya ile tanıştırıldıktan sonra eşyanın bilgisine ulaştırılmaktadır. İnsan, eşyanın bilgisi konusunda meleklerle olan sınavı kazanarak bu konuda meleklerin önüne geçmekte ve meleklerin bilemediği özellik de, burada ortaya çıkmaktadır. Allah, meleklerin eşyayı tanıma yeteneğinden yoksun bulundukları için cevapsız bıraktığı aynı soruyu, bu kez halifelik makamına getirdiği Adem’e sormakta ve onun yeryüzünün halifeliğine, onlardan daha uygun olduğunu ortaya koymaktadır. Daha önce eşya konusunda bilgilendirilen Adem, bu sorunun istenen cevabını vermektedir;

    “Allah ‘Ey Adem, onları isimler ile kendilerine bildir’ deyip de, o da onları isimleriyle söyleyince, ( Allah ) ‘Ben gökler ve yerin gaybını bilirim. Sizin açıkladığınızı ve gizlemekte olduğunuzu da bilirim diye size söylememiş miydim’ dedi.’

    Yeryüzünün halifeliğinin meleklere veya diğer varlıklara değil de, insana verilmesi, bu konuda onun daha yeterli ve yetenekli olduğunu ve bu görev için gerekli donanımda yaratıldığını göstermektedir. İnsanı kendi dışındaki varlıklardan ayıran akıl ve onun ürünü olan ilimdir. Bu özellikleriyle insan, yeryüzünün halifeliği görevine daha uygun görülmüştür. Eşyanın bütün isimlerinin ona öğretilmiş olması da bunu acık bir şekilde ortaya koymaktadır. Eşyanın bilgisi ve kullanma yetkisi yalnız insana verilmiş ve insan da, bunun için gerekli olan güç ve yeteneğe sahip kılınmıştır. Bu görev ve yetkiyi alan insan, yeryüzünde hayatını sürdürmek için elindeki malzemeyi kullanarak yeryüzünü imar etmiştir, medeniyetler kurmuştur.

    Çünkü Allah insana yeryüzünün kendisiyle imar ve ıslah edileceği eşyanın isimlerini öğretmiştir. İnsan topraktan yaratıldığından mayasına madde katıldığından madde onun bir parçası olmaktadır. İnsan bu yönüyle madde ile bağlantı kurabilmekte ve maddeyi imar edebilmektedir. Meleklerin yaratılışında madde olmadığı için onlar madde ile ilişki kuramamaktadır. Eşya ile ilişkiye geçebilme eşyanın bilgisine sahip olma ve eşyayı bu bilgiye göre işleme değiştirme yeteneği yalnızca insanda ortaya çıkmaktadır.