Ahiret azıkları

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Adile tarafından 3 Ağustos 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Rivayet olduğuna göre, bir gün Ebu Zer Gıfari (radıyallahu anh) Kabenin yanında ayağa kalkarak,

    -Buraya bakın! Beni tanıyan beni bilir. Tanımayanlar da bilsin ki, ben Cündüb b. Cünade Gıfari Ebu Zerr'im. Size karşı şevkatli ve nasihatçi olan bu kardeşinizin yanına gelin! diye seslenir. İnsanlar onun etrafına tolanınca sözlerine devam eder ve,

    - Ey insanlar! Sizden biri, bir yolculuğa çıkmak istediğinde yanına mutlaka yol azığı alıyor öyle değil mi? Ohalde ahiret yolculuğuna çıkan kişi nasıl azığını yanına almasın ki! der.Etrafındakiler,

    - Ey Ebu Zer! Bizimahiret azığımıznedir?diye sorarlar. Ebu Zer (radıyallahu anh) şöyle cevap verir:

    - Kabir yanlızlığı için gece karanlığında kalkıp iki rekat namaz kılmak, dirilme gününün harereti için sıcak günlerde oruç tutmak, sûra üslenecek gün için yoksullara sadaka vermektir. Belki böylelikle o zor günün azabından kurtulur veyatıklarınız ahiretin büyük engelleri için lehinize birer delil olur.

    Dünyanızı iki meclise bölün: Bir meclisiniz dünyalık şeyleri elde etmek için , diğer meclisiniz deahiret nimetlerini elde etmek için... Üçüncübir meclis size zarar verir, faydası olmaz.

    Konuşmalarınızı ikiye ayırın: Biri dünyanız için fayda veren konuşmalara diğeride ahiretiniz için baki kalacak konuşmalara... Üçüncü bir konuşma türü size zarar verir, fayda vermez.

    Malınızı da ikiye ayırın: Bir kısmınızı ailenize, çoluk çocuğunuza ayırın, bir kısmını da kendi ahiretiniz için tasadduk edin. Üçüncü bir harcama yolu zarar veriri fayda vermez.

    Sonra Ebu Zer (radıyallahu anh),

    - Yeter artık! Yetişemeyeceğim günlerin tasası beni öldürdü, dedi. Oradakilerden biri,

    - O nedir? diye sordu. Ebu Zer (radıyallahu anh),

    - Arzu ve isteklerim ecelimin ötesine taştı, diye ceva verdi.

    Rivayet edildiğine göre İsa (aleyhisselam) şöyle demiştir: "Allah'ın zikri dışında çok konuşmayın, yoksa kalbiniz katılaşır. Katı kalp ise Allah'tan uzaktır, fakat siz bunu bilemezsiniz."

    Bir başka defasında Hz. İsa (aleyhisselam) şöyle demiştir: " Ağalar gibi insanların günahlarına bakıp durmayın. Köleler gibi kendi günahlarınıza ve hatalarına bakınız. İnsanlar daima afiyet ve sıkıntı arasındadırlar. Afiyet halinde olduğunuz için Allah'a hamdediniz. Sıkıntılı kullara da merhametli olunuz."


    Hz. İsa (aleyhisselam) havarilerinden birine demiştir ki: "Kalbinde kasvet, bedeninde rehavet ve rızkında bir darlık gördüğün zaman bil ki, sana faydası olmayan şeyler konuşuyorsundur."