Ramazan Ayı dışında peygamber Efendimizin tuttuğu oruçlar

Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v), farz olan Ramazan orucunu büyük bir şevkle eda ettikten sonra, sık sık nafile oruç tutmaya da devam ederdi. Özellikle pazartesi ve perşembe günleri oruçlu olmayı tercih ederdi.

Resul-i Ekrem Efendimiz pazartesi ve perşembe günleri oruçlu olmayı tercih etmesinin sebebini şu şekilde izah ederdi:

“Ameller, Allah Azze ve celle'ye pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arz edilmesini severim.” (Tirmizi, Savm, 44/747)

“Ben pazartesi günü doğdum ve bana o gün vahiy gelmeye başladı.” (Müslim, Sıyam, 198)

Resul-i Ekrem Efendimiz, her hicri ayın “Eyyam-ı Biz” denilen 13, 14 ve 15’inci günlerinde oruç tutmaya ehemmiyet verir ve bunu ashabına da tavsiye ederdi. İbn-i Abbas -radıyallahu anhuma-:

“Peygamber Efendimiz, Eyyam-ı Biz’da oruç tutmayı hazarda da seferde de bırakmazdı.” der. (Nesai, Savm, 70)

Şevval ayında kaç gün oruç tutulur

Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v), Şevval ayından altı günü oruçla geçirir,(Bkz. Müslim, Sıyam, 204.) Muharrem’in 9-10 veya 10-11’inci günlerinde Aşure orucu tutardı.(Bkz. Buhari, Savm 47, 69, Enbiya 24; Müslim, Sıyam, 113-133; Tirmizi, Savm, 48; Ahmed, I, 241.)

Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan amel-i salihlerin Allah Azze ve celle katında çok kıymetli olduğunu ifade eder,(Bkz. Buhari, Iydeyn 11. Ayrıca bkz. Ebu Davud, Savm, 61; Tirmizi, Savm, 52; İbn-i Mace, Sıyam, 39.) bilhassa arefe günü tutulan oruç için:

“Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefaret olur.” buyururdu. (Müslim, Sıyam 196, 197)

Vefat edinceye kadar, hiç oruç tutmadan geçirdiği bir ay olmamıştı. Bilhassa Şaban ayının çoğunu oruçlu olarak geçirirdi.(Bkz. Müslim, Sıyam, 172-173, 176.)

Bazen savm-ı visal tutar, yani iftar etmeden peş peşe birkaç gün oruçlu olur, fakat ashabının böyle yapmasına müsaade etmezdi.(Bkz. Buhari, Savm, 48.)