İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek yada istemeyerek günah işleyebiliyor. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'de, “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar."(Nisa, 4/48,116) buyurarak, hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir. Kur'an-ı Kerimde canı gönülden yapılan tövbenin Yüce Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Yüce Allah, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim, 66/8) buyurarak, yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir: *Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak. *Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak. *Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak. *Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla helalleşmek. Fakat insan her zaman korku vede ümit içerisinde olmalıdır. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz, ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. (Ben çok iyiyim, bu işi hallettim.) demek ne kadar yanlışsa; (Ben bittim, beni Allah kabul etmez.) demek de o kadar yanlıştır. Öte yandan, suçunu anlayıp tövbe edip, Yüce Allah’a sığınmak da büyük bir ibadettir.