1. Yer' Şiddetli bir şekilde sarsıldığı ve hareket ettirilip üzerindekileri, kalpleri korkutacak ve yürekleri hoplatacak şekilde sarstığında... Nitekim Yüce Allah meâlen, Ey insanlar! Rabbinizden kor-kun. Kuşkusuz, kıyametin sarsıntısı büyük bir şeydir buyurmuştur. Tefsir-ciler şöyle der: Yüce Allah, bu olayın dehşetini ifade etmek için, Onun sarsantısı diyerek, sarsıntıyı yere izafe etmiştir. Sanki o şöyle buyurmaktadır: Yer, kütlesinin büyüklüğüne rağmen, kendisine uygun bir sarsıntıyla sarsıldığında... Bu, kıyamet koparken olur. Yer, ardarda devamlı bir şekilde sallanır ve üzerindekileri sarsar. Üzerinde bulunan dağ, ağaç, bina ve kalelerden ne varsa hepsim yıkmadıkça durup sakinleşmez. 2. Yer içindeki hazine ve ölüleri dışarı attığında... İbn Abbâs, İçindeki ölüleri çıkardığında.... der. Münzir b. Saîd de: Hazine ve ölülerini çıkardığında... diye tefsir eder. Hadiste şöyle Duyurulmuştur: Yer, altın ve gümüş sütunlar gibi, ciğerparelerini yani kıymetli şeylerini atar. Katil gelir ve, Bunun için katil oldum der. Akraba ziyaretini kesen gelir ve, Bunun için akraba ziyaretini kestim der. Hırsız gelir, Bunun için elim kesildi der. Sonra bir şey almadan onu bırakırlar. 3. İnsan, Niçin bu yeryüzü böyle büyük bir sarsıntıyla sarsıldı da içindekileri attı? der. İnsan bunu o dehşetli durumdan duyduğu korku ve hayretten dolayı söyler. 4. O zor günde, yani kıyamet gününde, yer konuşacak ve üzerinde yapılan hayır veya şerri haber verecek; her insana, üzerinde yaptığını bildirecektir. Ebû Hureyre'den (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v) âyetini okudu ve Yerin ne haber vereceğini biliyor musunuz? dedi. Ashâb r.anhum: Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki: Yerin vereceği haberler, her köle veya câriye hakkında, şu gün şöyle şöyle yaptı diyerek, üzerinde yaptıklarını haber vermesidir. İşte bunlar, yerin vereceği haberlerdir. Başka bir hadiste de şöyle buyrulmuştur: Yerden sakınınız. Çünkü o sizi içinde taşıyan anneniz gibi dir. Onun üzerinde hayır veya şer bir iş işleyen hiç kimse yoktur ki, yer, onun yaptığını haber vermesin 5. Onun bu haberleri vermesi, Yüce Allah'ın, bunu ona emretmesi ve üzerinde meydana gelen bütün olayları anlatma izni vermesi sebebiyledir. Bu durumda yer, âsiden şikayetçi olacak ve aleyhinde şahitlik ;decekir. İtaatkâra da teşekkür edecek ve onu övecektir. Allah'ın her şeye gücü yeter. 6. O gün insanlar hesap yerinden döner ve gruplar halinde dağınık olarak giderler. Amel defterini sağından alan cennete, solundan alan cehenneme gider ki, yaptıkları hayır veya şerrin karşılığını alsınlar. 7. Kim, bir zerre toprak ağırlığında bir hayır yaparsa, kıyamet günü onu defterinde bulur ve karşılığını alır. Kelbî der ki: Zerre, en küçük karıncadır. İbn Abbâs da der ki: Elini yere koyup kaldırdığında, ona yapışan her toprak bir zerredir. 8. Kim, bir zerre toprak ağırlığında bir şer işlerse, kıyamet günü onu defterinde bulur ve karşılığını alır. Kurtubî der ki: Bu, Yüce Allah'ın, Ademoğlunun küçük, büyük hiçbir amelinden gafil kalmadığına dâir getirdiği bir misaldir. Bu, Yüce Allah'ın, Kuşkusuz Allah, zerre ağırlığında haksızlık etmez âyetine benzer.