Zeynep Binti Cahş (r. anhâ) Hayatı Resûlullah’ın halası olan Ümeyme binti Abdulmuttalib’in kızıdır.Asıl ismi “Berra”dır. “Zeynep” ismini ona Resûlullah vermiştir. İlk Müslüman olan hanım sahabîler arasındadır. Zeynep vâlidemiz (radıyallahu anhâ), ilk önce Efendimiz’in kölesiyken âzât ettiği ve bir evlat sevgisiyle sevdiği Zeyd ibn-i Harise ile evlendi.Hz. Zeynep şerefli soydan gelen, asil, çok zeki bir kadındı. Hz.Zeyd ise âzâtlı köleydi. Hz. Zeynep bu evliliği gönül hoşluğuyla değil, sadece Resûlullah’ın emri olduğu için kabul etmişti. Evlendikten sonra da bu hoşnutsuzluğu devam etmiş, Zeyd (radıyallahu anh) ile arasında sevgi bağı oluşmamıştı. Neticede Zeyd (radıyallahu anh) ile Efendimiz’e gelerek, bu evliliği götüremeyeceklerini, boşanmak istediklerini söylemişlerdi. Boşanmamaları için Efendimiz ısrar ettiyse de, bir müddet sonra Zeyd bir daha gelerek, beraber yapamayacaklarını ifade etmiş ve boşanmışlardı. Cahiliye döneminde, batıl âdetlerden bir tanesi; evlatlık olarak alınan çocukların, öz evlat olarak telakki edilmesiydi. Bu çocuklar öz evlat gibi mirasçı olabiliyorlardı. Allah (celle celâluhû) Ahzab Sûresinin 37. ayetini indirerek, Hz. Zeynep’i Resûlullah’a nikâhladığını bildirdi. Böylece, eski cahiliye âdeti sona ermiş oluyordu.Resûlullah’ın Hz. Zeynep ile nikâhlandığını bildiren ayetler inince Efendimiz, – Kim gidip Zeynep’e Allah’ın onu, gökte bana nikâhladığını müjdeleyecek, buyurdu ve gelen ayetleri okudu. Hz. Aişe Validemiz, bu ayetleri Efendimiz’den duyduğu zaman, “İşlerin en büyüğü ve en faziletlisi Zeynep’e nasip oldu ve Allah onu gökte Resûlü’ne nikâhladı. Zeynep, bize karşı bununla iftihar edecektir.” dedi. Efendimiz, Zeyd ibn-i Harise’yi, dünürcülük yapmak için Zeynep’e gönderdi. Zeynep (radıyallahu anhâ), Resûlullah ile evlenme haberini duyunca çok sevindi. İki ay oruç tutmayı adadı ve şükür secdesine kapandı. Allah’ın emriyle nikâh yapıldığı için, Hz. Zeynep’in nikâh akdine mehir verilmemiştir. Zeynep (radıyallahu anhâ),Resûlullah ile evlenirken, Ümmü Süleym, “Hays” denilen, hurma ve yağ karışımından oluşan yemeği yapıp, düğün hediyesi olarak Resûlullah’a gönderdi. Resûlullah da, bütün ashabı davet edip bu yemekten ve kesilen koyun etinden yedirdi.Zaten Efendimiz bir sözüyle Hz. Zeynep’in cömertlikte ne kadar eli açık olduğunu belirtmişti. Zeynep (radıyallahu anhâ), kendi emeğiyle para kazanırdı. Deri tabaklar, dikiş diker ve el işleri yapar;kazandıklarını da Allah yolunda sarf ederdi. Bu cömertliğini ömrünün sonuna kadar devam ettirdi. Tasadduku sevmenin yanında,ibadetlerine de çok düşkündü. Nafile namazlara devam eder, sık sık oruç tutardı.Hz. Ömer’in hilafeti döneminde, hicretin yirminci yılında vefat eden Zeynep’in (radıyallahu anhâ) cenaze namazını Hz. Ömer kıldırdı.Cenazesi, vasiyeti üzerine Resûlullah’ın sediri üzerinde taşındı.Bâkî Kabristanı’na defnedildi. Ümmü Seleme Validemiz, Zeynep(radıyallahu anhâ) hakkında şöyle demiştir: “Zeynep; saliha, nafile oruca devamlı ve ibadetle vakit geçiren saliha bir kadındı.” Hz. Aişe de,“Yüce Allah, Zeynep binti Cahş’ı esirgesin. O, şu dünyada kimsenin erişemeyeceği bir şerefe ulaştı. Allah, onu Peygamberi’ne zevce yaptı ve Kur’ân’da (adı) anıldı. Ben, Zeynep’ten daha hayırlı ve daha çok Allah korkusuna sahip, ondan daha doğru sözlü, akraba hakkını daha fazla gözeten, Allah’ın rızasına yaklaştıracak sadakayı ondan daha çok dağıtan bir kadın görmedim.” demiş, Hz. Zeynep’i övmüştür.