Zekâtın farz olmasının şartı, nasib miktarı,zekatın verileceği yerler ZEKAT Zekât yılık mâlî bir ibadettir. Allah rızâsı için. zengin Müslümanların her yıl mallarından kırkta birini: Kur’ân-ı Kerîm'de bildirilen sekiz sınıftan birine tamamen vermelerinden ibârettir. Zekât vermenin şartı nedir: Ergen olması( baliğ ). akıllı, hür olan ve borcu bulunmayan müslümanın, gerekli ihtiyacından fazla olarak üzerinden bir yıl geçen nisab miktarı mala sahip olması gerekir. Nisab miktarı malda, ayrıca nemâ (üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüş, çoğalmasa da, nisab miktarı olunca zekâtları verilir. Nasib: Zekâtın vacip olması için dînin koyduğu bir ölçüdür. Kişinin aslî ihtiyacından ve borcundan başka 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticâret malına sâhip olmasıdır. Aslı ihtiyaç, ev ve ev için lüzumlu eşya. elbiseler, âletler, kitaplar, binek (at veya araba) ve erzaktır. Paranın her 40 liradan bir lirası zekât olarak verilecektir. Canlı hayvanların zekâtı: Koyunda; kırkta bir, devede; beş devede bir koyun, sığırda; otuzda bir danadır. Madenler de zekata tâbîdir. Oruç, arâzi mahsüllerlnln zekâtıdır ve çıkan mahsülden onda birini vermektir. Şâyet arâzi, suya para verilerek sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arâzî mahsulleri, buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, salatalık, patlıcan. yonca, zeytin, susam, bal, kudret helvası, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsüllerdir. Türkiye’de arâzîler tapulu ve sahipli olduğu için Türkiye arâzîsi öşür arazisidir. Zirâatle uğraşan Müslümanların öşürlerini mutlaka vermeleri lâzımdır. Zekatın verileceği yerler Tevbe Süresi'nin 60. âyetinde açıklanmıştır: Nisâba sâhip olmayan) fakirler, (Hiç birşeyi bulunmayan) miskinler, zekât toplama memürları, müellefe-i kulüb, kölelikten kurtulacak kimseler, (borcunun karşılığı malı olmayan) borçlular, (fî sebîlillâh) Allâh yolundakiler, (harçlıksız) yolda kalmışlar. Zekât bu sekiz yerden herhangi birine verilebilir. Yalnız verilmesi en fazîletli yer hiçbir şeyi olmayan miskinler ve Allâh yolundakilerdir.