Zekat nedir? Zekat için hangi şartlar gerekir? Zekatın geçerlilik şartları nelerdir? Zekat ne zaman verilir? Zekat kimlere verilir, kimlere verilmez? İşte zekatla ilgili bilinmesi gereken hususlar… Zekat sözlükte; artma, çoğalma, arıtma, bereket ve övme anlamlarına gelir. Bir fıkıh terimi olarak zekat şöyle tarif edilir: Belli mal türlerinin belirli bir bölümünü, Allah Teala’nın belirlediği bir kısım müslümanlara mülk olarak vermektir. Malî ibadetlerden biri olan zekat, İslam’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin…” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe, 9/103) buyrulmaktadır. ZEKATIN FARZ OLABİLMESİ İÇİN HANGİ ŞARTLAR GEREKİR? 1) Mükellef Olmak: Zekat verecek kimsenin müslüman, hür, akıllı ve ergen olması gerekir. Gayr-i müslimlere, köle ve cariyelere, akıl hastalarına ve çocuklara zekat farz değildir. 2) Nisap Miktarı Mala Sahip Olmak: Temel ihtiyaçlardan ve borçtan başka nisap miktarı veya daha fazla bir mala malik bulunmak gerekir. Bu kadar malı olmayan kimseye zekat farz olmmaz. NİSAP MİKTARI NEDİR? Nisap, sözlükte “ölçü, sınır, işaret, asıl” anlamına gelir. Bir terim olarak; zekatın gerekmesi için ölçü olarak tespit edilen belirli bir miktardır. Servetin zekatı gerektiren miktarını ifade eder. Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- tarafından belirlenmiştir. Bu asgarî sınırlar, o dönem İslam toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir; 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı ; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve. Nisap miktarının belirlenmesinde kullanılan bu malların, o dönemin en yaygın zenginlik aracı olduğu açıktır. 3) Malın, Namî (büyüyen, artan) Bir Mal Olması: Bir malın zekata tabi olması için “nema” niteliğine sahip olması gerekir. Sözlükte “artmak, çoğalmak ve gelişmek” anlamına gelen nema, bir terim olarrak ikiye ayrılır: a) Gerçek üreme: Bir malın ticaretle, doğum yoluyla veya tarımı yapılarak artması “gerçek üreme”dir. Bu yüzden ticaret amacıyla elde bulunan eşya ve hayvanlar zekata tabi olduğu gibi, dölünü ve sütünü almak için kırlarda otlatıllan ve saime denilen hayvanlar da zekata tabidir. b) Hükmen üreme: Bir malın kendisinde artma imkan ve potansiyelinin bizzat bulunmasıdır. Altın, gümüş ve paralar bu niteliğe sahiptir. Bunlar ticarrette kullanılmak, malların mübadelesinde vasıta olmak yoluyla ihtiyaçları karşşılar, bu yüzden bunlar yaratılış bakımından üremeye, artmaya ve ticarete elverişlidir. 4) Mala Tam Olarak Sahip Olmak: Zekatı verilecek malın mülkiyetine sahip olmak yanında, bu malın zilyedi bulunmak da gereklidir. Zilyetlik; malın fiilen mülk sahibinin elinde olması veya onun hüküm ve tasarrufu altında bulunması demektir. 5) Malın Üzerinden Bir Yıl Geçmiş Olmak: Oruç ve hac ibadetinde olduğu gibi zekat konusunda da kameri ay esası uygulanır. Zekatın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kamerri yılın geçmesi gerekir. Buna “havelanü’l-havl” denir. 6) Malın Borç Karşılığı Olmaması: Zekata tabi olan mallarda aranan “tam mülk olma” ve “temel ihtiyaçlardan fazla bulunma” şartlarının bir sonucu olarak, zekata tabi olan malın borç karşıllığı olmamasıdır. ZEKATIN GEÇERLİ OLMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR? 1) Niyet: Genel olarak diğer ibadetlerde olduğu gibi zekatta da niyet şarttır. Hz. Peygamber (s.a.s): “Ameller niyetlere göredir” 53 buyurmuştur. Zekatı vermek bir amel ve namaz gibi bir ibadettir. Bu yüzden nafile sadakadan onu ayırmak için niyet şarttır. 2) Temlik: Verilecek zekatın geçerli olması için temlik şarttır. Temlik; zekat olarak verrilecek mal veya nakit paranın mülkiyetini zekatı alan kimseye nakletmek demmektir. Bu yüzden mübah kılmak mesela sofrasına alıp ikramda bulunmak temllik niteliği taşımadığı için zekat yerine geçmez. Nafile sadaka olur. Zekat akıl hastasına veya temyiz gücüne sahip olmayan çocuğa verilemez. Ancak onlar adına anne, baba, vasi veya veli gibi, onu temsil eden kimselere verilebilir. ZEKAT NE ZAMAN VERİLİR? Aslî ihtiyaçları ve borçları dışında nisap miktarı, zekata tabi ve üzerinden bir yıl geçmiş bir mala sahip olan kimsenin bunun zekatını geciktirmeden vermesi gerekir. Zekatı ödeme vakitleri malın türüne göre belirlenir. a) Altın, gümüş, para ve ticaret mallarının zekatı ile hayvanların zekatı her yıl bir kere kamerî yıl tamamlandıktan sonra ödenir. b) Tarım ürünleri ve meyveler, yılda birden çok ürün verme durumuna göre öşre tabi olur. Bunlarda bir yılın geçmesi şartı yoktur. c) Balın zekatı, zekat verecek kadar balın meydana gelmesi, madenlerin zekatı ise, zekat verecek kadar maden çıkarmakla farz olur. KİMLERE ZEKAT VERİLİR? Kur’an-ı Kerim’de zekatın kimlere verileceği belirtilmiş ve hicretin 9. yıllında inen Tevbe sûresinde bunlar şöyle sıralanmıştır: “Sadakalar (zekatlar) Allah’tan bir farz olarak fakirlere, miskinlere, zekat işinde çalışanlara, kalpleri İslam’a ısındırılmak istenenlere, kölelere, borçlulara, Allah yollunda olanlara ve yolda kalmışlara aittir. Allah bilendir, tam hüküm ve hikmet sahibidir” (Tevbe, 9/60.) 1) Yoksullar ve düşkünler: Bunlar, Kur’an’daki ifadesiyle “fakirler ve miskinler”dir. Fakir; ev ve ev eşyası gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan malı olsa bile, gelirleri mutat olan ihtiyaçlarını karşılamayan ve borçları düşüldüğünde, nisap miktarından daha az malı bulunan kimsedir. Bir işte çalıştığı halde gelir düzeyi temel ihtiyaçlarını karşılamayan kimse de bu sınıfa girer. 2) Zekat işlerinde çalışanlar: Bunlar zekat işlerinde çalıştırılan memurllardır. ayette geçen “amil” sözlükte bir iş yapan, işçi, zanaatkar gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise zekat gelirlerini toplamak ve hak sahiplerine dağıtmak için görevlendirilen kişiyi ifade eder. 3) Müellefe-i kulûb: İlgili ayette dördüncü grup olarak zikredilen bu sınnıf, kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kimseleri kapsar. 4) Köleler: Kölelikten kurtulmak, hürriyetini para ile satın almak isteyen kimselere de zekat verilir. Zekat fonundan yararlanılarak kölelerin özgürlüğüne kavuşturulması, İslam’ın insan hürriyetine verdiği önemi gösterir. 5) Borçlular: Borcu düşüldükten sonra, nisap miktarı malı kalmayan kimsseler bu sınıfa girer. Başkasından malı veya alacağı olup da, bunu alması mümkün olmayan kimse de borçlu sayılır. Bu şekilde borcu yüzünden darda bulunan kimseye zekat vermek borçsuz yoksula vermekten daha faziletlidir. 6) Allah yolunda olanlar: Kelime olarak “Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” tamlaması, terim olarak iki farklı anlamda kullanılmıştır. Birinci anlamı; İslam’ı yüceltmek için bilfiil savaşta bulunmaktır. Buna göre savaşta olan mücahitlere zekat verilir. İkinci anlamı ise; Allah rızasına uygun ve O’na yaklaşmak için yapılan her türlü hayırlı iştir. Buna göre Allah rızasını gözeten, hayır ve taat niteliği bulunan işleri yapan kişi ve kurumlara zekat fonundan yardım yappılabilecektir. 7) Yolda kalmış kimse: Yolculuğa çıkan, iyilik ve yararlı bir iş için yolculluk yapan ve gittiği yere yardımsız olarak ulaşamayan kimse bu sınıfa girer. Hac, savaş, mendup ziyaretler veya ticaret için yapılan yolculuklar buna örnek gösterilebilir. KİMLERE ZEKAT VERİLMEZ? 1) Ana, Baba, Eş ve Çocuklar: Bir kimse kendi zekatını yoksul bulunan eşine, usul ve fürûuna veremez. Usul; bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleridir. Fürû ise; oğulları, kızları, bunların çocukları ve torunlarıdır. Boşanma iddeti beklemekte olan karısı da bu hüküm kapsamına girer. 2) Müslüman Olmayanlar: Zekat ibadet içerikli bir yükümlülük olduğu için gayri müslimlere, inançsız kişilere ve dinden dönenlere verilemez. 3) Zenginler: Zengin kimseye zekat vermek caiz değildir. Yalnız zekat memuru emeğinnin karşılığı olarak zekattan pay alacağı için o zengin de olsa kendisine ayrılan payı alabilir. Yine yolculuk sırasında muhtaç duruma düşen zengin kimse de zekat alabilir. Çünkü yolcu gerçekte zengin olsa bile o anda yoksul sayılır. 4) Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in Yakınları: Hz. Peygamber’in ailesine zekat ve sadaka almak yasaklanmıştır. 5) Küçükler ve Akıl Hastaları: Yedi yaşından küçüklere ve akıl hastalarına doğrudan zekat vermek caiz değildir. Zekat bunların velilerine teslim edilir. VERGİ ZEKAT YERİNE GEÇER Mİ? Vergi, kamu giderlerini karşılamak üzere devletin tek yanlı olarak ve vergi koyma yetkisine dayanarak, kişi ve işletmelerin gelir ve mallarından aldığı parralardır. Günümüzde Devlet tarafından çeşitli adlarla alınan vergilerde, -zekattın verileceği sekiz sınıf gibi- bir “harcama alanı” sınırlaması yapılmadığı için, verginin zekattan sayılmaması gerekir. Bu yüzden mü’min vergi olarak verdiği meblağı, zekatından düşemez. Ancak zekat veriyorum diye vergi vermeme hakkı da söz konusu olmaz. Çünkü her devirde İslam toplumlarında devlet, kamu harcamaları için zekatın dışında başka adlarla örfî vergiler almıştır.