Zekâtın amacı, toplumsal dayanışmayı sağlamak ve sıkıntı içinde bulunanlara maddî destek olmaktır. Zekât, ihtiyaç sahibi Müslümanların hakkıdır. Kuran’ı Kerim’in Tevbe Suresi 60. ayetinde zekatın kimlere verileceği belirtilmiştir. "Zekatlar, Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, ... borçlulara, Allah yolunda çalışanlara, yolculara mahsustur (aittir). Bu ayetteki kavramları açarsak: a-Yoksullar:Temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelire sahip olmayanlar, b-Düşkünler:Hiçbir geliri ve malı olmayanlar c-Borçlular: Borçlarını ödemekte zorluk çekenler. Zorunlu ihtiyaçları için borçlanıp onları ödeyemeyenler. d-Yolcular:Kendi memleketinden uzak düşmüş ve yolda parasız kalmış insanlar e-Allah yolunda olanlar: Vatanı korumak için savaşan askerler, maddi sıkıntı çeken öğrenciler Zekât, bakmakla yükümlü olunan kimselere verilmez. Bunlar ise: anne, baba, büyük anne, büyük baba, çocuklar ve torunlardır. Zira bunlar birinci derece akrabalarımızdır. Karı koca birbirlerine de zekât veremez. Bunların dışındaki yardıma muhtaç, fakir akrabalara zekat verilebilir. Zekâtımızı gerçek ihtiyaçları için harcayacak fakirlere vermek daha iyidir. Zekat verirken iyice araştırma yapılmalıdır. Zekat verirken yakın akrabalara öncelik tanınması dinimizce uygun görülmüşltür.