Zamanı iyi kullanma konusunda da Peygamberimizin Kur'an-ı Kerim'deki ilkeleri hayatında nasıl etkin hale getirdiğinden söz etmek gerekir. Öncelikle bu konuda Kur'an-ı Kerim'in ne söylediğine bakalım. Kur'an-ı Kerim'den "zaman", üzerine yemin edilmeye değecek kıymetli şeylerdendir: "And olsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir" (Asr,103/1-2). Zaman paha biçilmez ve geri dönüşü olmayan çok önemli bir kaynaktır. Herkesin günde yirmi dört saati, haftada yedi günü vardır. Zamanın tek bir davranışı vardır: Durmadan akar. Toplanamaz, depolanamaz, tekrarlanamaz, harcanır. Bu yüzden zamanı iyi bir planlamayla yönetmek gerekir. İşte tam da bu noktada Kur'an-ı Kerim'de Peygamber'e genelde bütün inananlara bir öğüt vardır: " Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar" (İnşirah, 94/5-8). Bu öğüde göre, insanların zamanlarını anlamlı işlerle doldurmaları, sürekli bir meşgalelerinin olması ve bir işi bitirdikten sonra hemen başka bir işe geçmeleri önemli bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır. Peygamberimiz, insanın zamanını her gün daha iyi planlayarak bir önceki günden daha verimli bir biçimde yaşamasının önemini vurgulamaktadır.