Yetimlere Sahip Çıkmak

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Adile tarafından 19 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Kendisi bir öksüz olarak dünyaya gelen ve henüz altı yaşında iken annesini de kaybederek bir de yetim kalmış olan Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v], kimsesizlerin ve öksüzlerin korunması, onların haklarına sahip çıkılması hususuna büyük bir ehemmiyet vermiştir.

    Yetimlere sahip çıkmak, onlara en güzel şekilde bakmak, müminler için önemli bir sorumluluktur.
    Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v], (Yetimlerin ihtiyacına koşan, Allah'ın yolun da savaşa giden askerlerle, gündüzün oruç tutup, geceyi ibadet ile geçiren gibidir.) [Buhâri, Edebü'l-Müfred, 59.]

    Nitekim Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] mübarek eşi Hz. Aişe evinde kardeşinin yetimlerine bakmıştır. Peygamber Efendimizin Aleyhissalatü Vesselam evi yetimlerin vede kimsesizlerin bakıldığı, doyurulduğu vede ihtiyaçlarının giderildiği bir mevki olmuştur. Efendimiz, yetimlere bakmanın bağışlanmaya ve cennete girmeye vesile olacağını belirterek; (Her kim Müslümanlar arasın da bir yetimi tutar, götürür, yiyecek-içeceğine onu ortak ederse Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.) [Tirmizi, Birr ve Sıla, 14] buyurmuştur.

    (Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu hersaç teline karşılık ona sevap vardır.) [İbn Hanbel, V, 250] buyuran Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Ashabı, bu müjdeye ulaşmak, İslam dininin emirlerine uymak ve yetimleri gözetmek konusunda adeta yarış ederlerdi.