Yetime Bakmanın Sevabı Yetim kimselere evde bakmak kuşkusuz çok sevabı vardır, ama sadece barındırmak yetmez, yetime ayrıca iyi davranmak gerekir: Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: "Müslümanlar içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de, kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetime bakan kimse, Cennet'te şu iki parmak gibiyiz." (İbn Mâce, edeb, 6) Diğer bir hadiste şöyle ifade ediliyor: Yetimi ve yoksulu koruyan, komşusuna yukarıdan bakmayan, Allah'ın himayesine girer: "Beni hakla gönderen Allah'a yemin ederim ki, yetime merhamet gösterene, ona yumuşak konuşana, onun yetimliğine ve zayıflığına acıyana ve Allah'ın kendisine lutfettiği imkânlar sebebiyle komşusuna tepeden bakmayana, Allah kıyamet gününde azap etmez." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/263, 387) Hz.Muhammet (s.a.v), huzuruna gelerek, kalbinin katılığından yakınan bir adama, şunu öğüt vermiştir: "Kalbinin yumuşamasını istiyorsan, yoksulu doyur ve yetimin başını okşa." (Ahmed bin Hanbel, age, 2/263, 383, 387) Hz. Muhammet (s.a.v) şöyle buyuruyorlar; Dul ve yetimlerin ihtiyacına gideren, Allah yolunda cihad edenlerle, gündüzün oruç tutup geceyi ibadetle geçiren gibidirler. (Hadis-i şerif-Buhari) Yetimler yetimi Hz. Peygamber (s.a.v), "Ey Yüce Allahım! Şu iki zayıfın/horlananın, yetimin ve kadının haklarını gereğince koruyamayacağım diye ürpermekteyim." (İbn Mâce, edeb, 6) diye dua bulunmuştur.
