Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Doğru olunuz; çünkü işinde ve sözünde doğru olmak kişiyi iyiliğe ve de hayra götürür, iyilik ise cennete götürür. Bir kimse doğrulukta devam eder ve doğruyu ararsa Allah katında Sıddıklardan yazılır. Yalandan da sakınınız; çünkü yalan insanı fücura (şerre) sürükler, şer de cehenneme götürür. Bir kimse yalancılığa devam eder ve yalanı ararsa Cenab-ı Allah katında yalancılar defterine yazılır.” Hadis-i şerifte “Münafığın alameti üçtür: Konuşunca yalan söyler, vaad ettiğinde va’dinden döner, emanet edildiğinde hıyanet eder.” buyurulmuştur. Resul-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v) “Ya Resulallah! Mü’min korkak olur mu? diye soruldu. ‘Evet’ buyurdu. Mü’min cimri olur mu? diye sorulunca yine ‘Evet’ buyurdu. Mü’min yalancı olur mu? denilince ‘Hayır’ buyurdular.” Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.): “Siz şu altı şeyi yapacağınıza söz verin ben de sizin cennete girmenize kefil olayım: Konuştuğunuz zaman doğru söyleyin, verdiğiniz sözleri yerine getirin, size bir şey emanet edildiğinde riayet edin (hıyanet etmeyin), namuslarınızı koruyun, gözlerinizi haramdan sakının ve ellerinizi haramdan koruyun.” buyurmuştur. Huzeyfe bin Yeman (r.a.) şöyle dedi: “Bir kimse Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) zamanında bir kelime söylerdi de münafık olurdu. Ben bu gün o kelimeyi bir kişiden on kere duyuyorum.” Bir kimse yalan söylese bu onun münafıklığına bir delildir. Onun için Müslüman kendisini münafıklık alametlerinden uzak tutmalıdır. Zira bir kimse yalan söylemeyi alışkanlık edinirse Cenab-ı Allah katında münafıklardan yazılır. Kişi söylediği yalanın günahı ve o söze uyan kişilerin günahı da kendisine olur. (Tenbihü’l-Gafilin)