Üzerinde resim bulunan elbise ile namaz kılmanın hükmü nedir? Bu konuyu bir namaz açısından bir de melek ve ruhaniler yönünden ele almakta fayda vardır. Bir mümin bütün iş ve meşguliyetlerini namaza göre ayarlamalıdır zira namaz , dinin direğidir, hayatın nurudur ve aynı zamanda imanın pratik yönüdür. Sahabe efendilerimiz, namazı iman gibi görmüşler ve onu ebedi kurtuluşun en büyük vesilelerinden biri olarak anlamışlardır. Bu açıdan elbise giyerken bile namaza göre düşünmek gerekir. Namaz kılanın elbisesinde, başı üzerinde, önünde, hizasında, sağında-solunda veya secde yerinde canlı resmi bulunması mekruhtur. Evde bir yere dayanmış bulunan yastığın üzerindeki resim de aynı hükme tâbidir. Dayalı olmayan, yerde döşeli bulunan yastıktaki resim mekruh değildir. Canlı resmi, namaz kılanın arkasında bulunursa mekruh olup olmayacağında ihtilaf edilmiştir. En sağlam görüş, mekruh olmasıdır. Bir canlının resmi, ayaklarının altında veya oturduğu yerde bulunursa mekruh değildir çünkü bununla o resim, kutsanmış olmamakta hatta tahkir edilmektedir.Namaz kılan insanın cebindeki paralarda bulunan ufak resimler de mekruh sayılmaz çünkü üzeri örtülmüştür. Cebin dışında olursa mekruh olur.Canlı resmi eline veya yüzüğünün üzerine belli olmayacak şekilde nakşedilmiş bulunursa yine mekruh değildir. Evde resim bulundurmak tenzihen (helâle yakın) mekruhtur. Resimli elbisenin üzerinde onu örten başka bir elbise bulunursa resim örtüldüğü için o elbise ile namaz kılmak mekruh değildir. Elbisedeki resim, kuş kadar olursa mekruhtur. Daha küçük olursa mekruh değildir. Bununla beraber, başı kesilmiş resimli elbiseyle namaz kılmak mekruh değildir. İster resim başsız çizilmiş olsun, ister sonradan koparılmış veya canlılık eseri kalmayacak şekilde karartılmış ve üzerine yeni nakışlar dikilmek suretiyle bozulmuş olsun hüküm aynıdır. Yani namaza zarar vermez.Resim ve suretlerin bir de meleklerin ve ruhanilerin bulunmasıyla alâkalı yönü var demiştik. Evet, resim ve suretlerin bulunduğu yere melek ve ruhaniler girmez. Bir defasında Cebrail (aleyhisselam) Peygamber Efendimiz’in yanına gelmede gecikince Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gecikme sebebini sormuş, Cebrail (aleyhisselam) ise şu cevabı vermiştir:"Biz, içinde köpek veya resim olan eve girmeyiz.”Demek ki asılı bulunan canlı resimleri veya insan, hayvan resimleri taşıyan elbiseler, meleklerin gelip misafir olmasına mâni oluyor. Bir insan için meleklerden uzak kalmak ise büyük bir mahrumiyettir. Cansız eşya resimleri mekruh değildir. Bu konuda bir kişi, İbn Abbas’a (radıyallahu anh) resim yapmanın hükmünü sormuş İbn Abbas Hazretleri ise şu cevabı vermiştir:“Eğer mutlaka yapman lazım geliyorsa hiç olmazsa ağaç ve cansız eşya resmi yap!”Bu bilgilerden canlılara ait resimle alâkalı şu iki husus öne çıkıyor: Ta’zimde bulunma görüntüsü ve başkalarına benzeme tehlikesi. Âlimlerimiz, resmin bulunduğu yerde namaz kılmanın mekruhluğunun illeti olarak bu iki özelliği kabul etmişlerdir zira resmin duvara asılmasında veya kişinin üzerinde bulunmasında, onu ululama, yüceltme manası ve mabetlerine resim asan Hristiyanlara benzeme durumu söz konusudur. Buna göre resimlerin olduğu bir yerde namaz kılınıyorsa resimler kaldırılabiliyorsa kaldırılmalı veya en azından üzeri örtülmelidir. Bir kimse, ben resim ve suretlere ta’zimde bulunmuyorum, başkalarına benzemeye de çalışmıyorum deyip bahsettiğimiz konuda ihmalkâr davranamaz/davranmamalıdır zira niyet olarak öyle olsa bile, şeklen bir çağrışım ve meleklere verilen rahatsızlık vardır. Bu çağrışımların önüne geçmek ve melekleri rahatsız etmemek için de en selametli yol, bahsedilen yerlerde resim bulundurmamaktır. Evdeki gazete ve dergileri de bu açıdan değerlendirdiğimizde şunu söyleyebiliriz: mümkün olduğunca gazete ve dergiler okunduktan sonra evin balkonuna ya da en azından apartman koridoruna bırakılmalı, böyle bir imkan yoksa, resimli kısımlar iç tarafa katlanarak veya üzeri örtülerek tutulmalıdır. Bir de meselenin namazda, kişinin kendini ve başkasını zihnen meşgul etmesi yönü vardır ki bu da yine hadis-i şeriflerde beyan edilmiş ve câiz görülmemiştir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bir sergideki nakışları sonradan söktürmüş ve “Beni namazda meşgul ediyor.” buyurmuştur. Netice olarak diyebiliriz ki dinimizin şekil ve suretlere karşı tedbirli ve temkinli bir yaklaşımı vardır. Bu yüzden Müslümanlar, dinimizin bu tedbir ve temkinli yaklaşımını dikkate almalı ve elden geldiğince resimli elbiseler giymekten, evlere resim asmaktan, resimli kâğıt ve gazeteleri bulunulan mekanlarda açıkta bırakmaktan sakınmalıdırlar.