Uyku sırasında çok uzun süre aynı pozisyonda kalan insanlar ciddi sağlık problemleriyle karşılaşır vücudun belli bir köşesine uygulanan sürekli basınç nedeniyle kan damarları sıkışıp kapanır. Bunun sonucunda ise kan yoluyla taşınan oksijen ve de diğer besinler deriye ulaşamaz ve deri ölmeye başlar ve vücutta yaralar oluşur. Bu yaralara basınç yaraları denir. Derinin ya da dokunun altında oluşan bu yaralar tedavi edilmezlerse ya da mikrop kaparlarsa ciddi hastalıklara yol açarlar. Hatta hayati tehlike ye bile sebep olabilirler. Bunların önüne geçmek için yapılması gereken tek şey vardır. Deri üzerindeki basıncı azaltmak için sık sık pozisyon değiştirmek. Bu nedenle felç olan hastalar özel bir bakıma tabi tutulurlar ve her iki saatte bir başkasının yardımıyla hareket ettirilirler. İnsanın uykuda hareket etmesinin önemini ancak yirminci yüzyılda anlaşıla bilmiştir. Oysa bu öneme işaret eden bir bilgi Kur'an-ı Kerimde açıklanmıştır: Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı. (Kehf Suresi: 18) Bu ayette bahsedilen yüzlerce yıl uykuda kaldıkları bildirilen Ashab-ı Kehf’den ehlinden bahsedilmektedir. Allah (c.c) bu kişilerin bedellerini onlar uykuda iken sağ ve sol yanlarına çevirdiğini bildirmektedir. Yüzyılımızda keşfedilen bu tıbbi bilgilere dikkat çekilmesi kuşkusuz Kur'an-ı Kerim'in ayrı bir mucizesidir. Demek ki ayette bilhassa Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk terimin kullanılması, yalnızca asrımızda keşfedilebilen bilimsel bir gerçeğe işaret etmektedir. O halde Kur’an-ı Kerim, bilimsel gerçeklerden haber veren bu ayetinin ve diğer bütün ayetlerinin tasdikiyle Allah Azze ve celle'nin kelamıdır.