Dinimizde Umrenin yeri Müslüman'ın ömründe bir defa umre yapması Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise farzdır. Hanefi bilginlerden umrenin, vitir namazı, kurban ve fıtır sadakası gibi vacip olduğu görüşünde olanlar da vardır. Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; "Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın." [Bakara, 2/196.] anlamındaki ayete getirilen farklı yorumlar ile bu konuda başka rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır. Ayet-i kerime, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlanınca bu görevin yarım bırakılmayıp tamamlanması gerektiğini ifade ettiği gibi "Orucu akşama kadar tamamlayın" [Bakara, 2/187.] anlamındaki ayette olduğu gibi "hac görevini yerine getirin" [ekimü] manasını da ifade eder. İmam Şafii ve İmam Ahmed b. Hanbel, bu ayeti hac ve umre görevini yerine getirin şeklinde bir emir olarak anlamışlar, umrenin farz olduğu içtihadında bulunmuşlardır. Ayrıca şu rivayetleri de görüşlerine kanıt olarak almışlardır. Hz. Aişe, ."Ey Allah'ın Elçisi! Kadınların cihat yapması gerekli midir"? diye sormuş, Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam, .Evet, [onlara] içinde savaş bulunmayan cihat [yani] hac ve umredir gereklidir" buyurmuştur. [İbn Mâce, Menasik, 8, II, 968. Şirbînî, II, 206-207.] "Umre küçük hacdır", [Muğni, V, 14.] Sahabeden Ebü Rezin el-Ukeyli, ."Ey Allah'ın Elçisi! Babam ihtiyar bir insandır. Ne hac ve umre ne de yolculuk yapmaya gücü yeter. [Ne yapması gerekir]" diye sormuş, Hz. Peygamber [s.a.v.]’ de, ."Babanın yerine sen hac ve umre görevi yap" buyurmuştur. [Ebu Davud, Menasik, 26. II, 402. İbn Mace, Menasik, 10, II, 970.] Umrenin farz olmadığı görüşünde olanlar ise; "Gücü yetenlerin haccetmesi Cenab-ı Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" [Al-i İmran, 3/ 97.] anlamındaki ayette ve İslam'ın beş temel esasını beyan eden hadis-i şerifte umrenin geçmemiş olmasını umrenin farz olmadığına kanıt getirmişlerdir. Şu hadisleri de görüşlerine kanıt olarak zikretmişlerdir: "Hac, farz, umre nafile bir ibadettir" [İbn Mace, Menasik, 8, II, 968. Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Kasani, II, 226.Taberî, II, 2/212. Muğni, V, 13.] Cabir ibn Abdullah'ın bildirdiğine göre bir sahabi Peygamberimiz [s.a.v.]'a ."Ey Allah'ın Elçisi! Umre farz mıdır diye sormuş, Hz. Peygamber [s.a.v.] da, ."Hayır, umre yapman senin için böyle hayırlıdır" buyurmuştur. [Taberî, II, 2/212.Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Ahmed, III, 316. ] Umrenin farz olduğu içtihadında bulunanların görüşlerine kanıt olarak zikrettikleri hadiste geçen "umreye küçük hac" denilmesini "sevabını beyan içindir" şeklinde açıklamışlardır. Abdullah ibn Ömer'in bildirdiğine göre Peygamberimiz [s.a.v.] dört defa umre yapmış, [Tirmizî, Hac, 93. III, 275] umre yapılmasını teşvik etmiş ve; "Umre, artık sonraki umreye kadar, ikisi arasında işlenen günahlar için kefarettir. Yüce Allah katında makbul haccın karşılığı ise yalnız cennettir" [Tirmizî, Hac, 90. III, 272.] buyurmuştur.