(Ümmü Umare) (r. anha)'nın hayatı hakkında bilgi

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Beyza tarafından 25 Ağustos 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Nesibe (Ümmü Umare) (r. anha) kimdir?

    Hz. Nesibe (radıyallahu anhâ), Kâb ibn-i Ömer’in kızıdır. Annesi, Rabab binti Abdullah’tır.Medine’de Hz. Peygamber’e iman eden Müslümanlar,Peygamberimiz’in Medine’ye gelmesini arzu ediyorlardı. Aralarından,2’si kadın 75 kişi Resûlullah’ı görmek ve O’nu kendi beldelerine davet etmek için Akabe’ye geldiler. Bu şerefli iki kadından birisi, asıl ismi “Nesibe” olan Ümmü Ümare idi.Hz. Peygamber (aleyhisselâm), Musâb ibn-i Umeyr’i Medine’ye İslâm’ı öğretmek için göndermişti. Nesibe (radıyallahu anh), Musâb’ın (radıyallahu anh) vasıtasıyla Müslüman olmuştu. Sarsılmaz bir imana sahipti.Bu kuvvetli imanı uğrunda, her şeyini feda etmeye hazırdı.Uhud Savaşı’nda gösterdiği kahramanlık bunun apaçık deliliydi.Ümmü Said şöyle anlatır: “Bir gün Nesibe’nin yanına gittim ve ‘Bana Uhud gününü anlatır mısın?’dedim. Şöyle anlatmaya başladı:‘Uhud’a gitmiştim. Müslümanlar ne yapıyor, bir bakayım diye düşünmüştüm. Yanımda su da vardı. Resûlullah’ın yanına kadar yaklaştım, sahabîlerin arasındaydı. Galibiyet Müslümanlardaydı.Fakat, çok geçmeden mağlup duruma düştüler. Resûlullah’ın etrafındaki sahabîler, ya dağılıyor ya da şehid oluyorlardı. Etrafında,çok az kimse kalmıştı. Resûlullah’a bir zarar gelmesinden endişe duydum. Hemen Resulullah’ın yanına giderek müşriklere karşı savaşmaya başladım. Yanımda beyim ve oğullarım da vardı. Kılıçla,
    okla müşrikleri Resûlullah’tan uzaklaştırmaya çalışıyorduk. Bir süvari bana vurdu, yaralandım. Kalkanımla korunmaya çalıştım ve atının ayaklarına kılıçla vurdum. At sırtının üzerine yıkıldı. Adam düştü. Resûlullah bunu görünce oğluma: ‘Ey Ümmü Ümare’nin oğlu, annene yardım et.’ buyurdu.”Hz. Nesibe, Resûlullah’ın etrafında bir kalkan gibi O’nu korumaya çalışıyordu. Resûlullah (aleyhisselâm), Hz. Nesibe’nin bu fedakârlığı karşısında: “Ey Ümmü Ümâre, senin katlandığın, dayanabildiğin şeye Habeş katlanabilir, dayanabilir mi?..” buyurarak ona iltifat etti.

    Azılı müşrik İbn-i Kamra, Resûlullah’a saldırarak Resulullah’ın iki dişini kırmıştı. Resûlullah’ın mübarek yüzünün kanlar içinde kaldığını gören Nesibe (radıyallahu anhâ), İbn-i Kamra’nın üzerine hücum etti. Birkaç darbe indirdi. Fakat müşriğin darbesiyle omzundan yaralandı. Resûlullah (aleyhisselâm), onun yaralandığını görünce oğlu Abdullah’a: “Annenin yarasını sar.” buyurarak şu müjdeyi verdi.“Allah’ın bereketi üzerinize olsun. Annenin makamı, filân ve filanın makamından hayırlıdır. Babanın makamı da filân ve filanın makamından hayırlıdır. Senin makamın ise, filânların makamlarından hayırlıdır.” buyurdu. Nesibe (radıyallahu anhâ), Resûlullah’ın bu iltifatlarını duyunca: “Yâ Resûlallah, bana dua et de cennette sana komşu olayım.” ricasında bulundu. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerini açtı;“Allah’ım, bunları cennette bana komşu ve arkadaş eyle.” diye dua etti.Bu dua ile büyük sevinç duyan Hz. Nesibe, “Bu kadar yeter! Bana artık ne musibet gelirse gelsin basittir.” diyerek sevincini dile getirdi.

    Peygamber (aleyhisselâm), savaş sonrasında Ümmü Ümare’nin savaştaki kahramanlığını ümmetine haber vererek: “Uhud günü sağıma soluma döndükçe Ümmü Ümâre’yi hep yanı başımda çarpışırken görüyordum.” buyurdu.Nesibe (Ümmü Umâre) (r. anhâ) Nesibe’nin (radıyallahu anhâ), Uhud Savaş’ında on iki yerinden yara aldığı tespit edildi. En ağırı, omzundan aldığı yaraydı. Resûlullah’ın ziyaret edip gönlünü aldığı ve kendisine çok değer verdiği Nesibe (radıyallahu anhâ), Uhud Savaşı’ndan başka, Resûlullah ile birlikte, Hayber ve Huneyn Savaşları’na da katıldı. Ve umre ziyaretinde bulundu.Hz. Ebû Bekir döneminde Hz. Halid kumandasında bir ordu hazırlanıp,yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseyleme’ninüzerine gönderildi. Bu ordu içinde Nesibe (radıyallahu anhâ) de oğlu Abdullah (radıyallahu anh) ile birlikte bulunuyordu. İki ordu, Yemâme’de karşılaştı. Bu şiddetli savaşta, Ümmü Ümare şecaatle savaştı. Birkaç
    yerinden yaralandı. Müseyleme öldürülüp ordusu mağlup edildi.Müseyleme’nin öldürüldüğünü duyan Nesibe şükür secdesine kapandı ve Cenab-ı Hakk’a hamd etti. Ordu Medine’ye döndüğünde,Hz. Ebû Bekir bu kahraman kadını ziyaret ederek, “Geçmiş olsun”dileğinde bulundu. Ona izzet, ikramda bulundu.Hz. Ömer’in de iltifatlarda bulunduğu Nesibe’nin (radıyallahu anhâ) nerede ve ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir.