Ümmü Şerik (r. anha )'nın hayatı hakkında bilgi

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Beyza tarafından 25 Eylül 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Ümmü Şerik (r. anha) kimdir?

    Ümmü Şerik’in (radıyallahu anhâ) ismi; Guzeyye binti Câbir’dir.Allah’a ve Resûlü’ne inanmış ve bu inancı uğrunda bin bir ezâ ve cefâya tahammül göstermiş bahtiyar hanım sahabîdir. Geçirdiği zorlu anlar ona zerre kadar inancından taviz verdirememiş,Allah’a olan teslimiyet ve tevekkülü sayesinde bunlara göğüs germiştir.Bu mübarek hanım sahabî birkaç defa Cenab-ı Hakk’ın lütuf ve ikramlarına mazhar olmuştur. Hicret esnasında mazhar olduğu şöyle bir keramet nakledilir:Ümmü Şerik (radıyallahu anhâ), hicret esnasında kendisine yol arkadaşı olarak birini bulamamıştı. Medine’ye giden bir Yahudi ailesine katılmak zorunda kalmıştı. Yolculuk esnasında yanındaki içeceği bitti. Yahudi ailenin yanında ise su vardı. Fakat Yahudi,bunu bir koz olarak kullanarak, Ümmü Şerik’e dininden dönmedikçe su vermeyeceğini söyledi. Kendi hanımını da “Ona su verirsen fena yaparım.” diye tehdit etti. Hava çok sıcak olduğundan,bu zor durumda susuz olarak yolculuk yapmak Ümmü Şerik’i halsiz düşürmüştü. Yürüyüp, konuşmakta zorlanacak kadar zayıf kalmıştı. Onun bu zor durumunu görünce Yahudi ümitleniyor,
    Ümmü Şerik’in biraz sonra dininden döneceğini tahmin ediyordu.Halbuki, Ümmü Şerik imanın güzelliğini tatmıştı. Bu iman,fâni dünyanın bir damla suyunu, ebedi ahiretin cennet kevserlerine asla değiştirmeyecek derecede kuvvetli idi. Onu nimetlendiren Cenab-ı Hakk’ın, onun ihtiyacına cevap verip yardım edeceğine inancı sonsuzdu.

    Nitekim gece olunca Allah’a olan tevekkülünün mükâfatını gördü.Herkesin uykuya daldığı bir sırada, göğsünün üzerine bir miktar suyun konduğunu hissetti. Suyu alarak kanıncaya kadar içti. Biraz sonra, yol arkadaşlarını uyandırmak için seslendi. Yahudi, onun gür sesini duyunca: “Ben su içmiş birinin sesini duyuyorum.” dedi.Şaşırmıştı. Hanımını sıkıştırdı. Kızdı ve bağırdı. Ümmü Şerik suyu hanımının vermediğini, Cenab-ı Hakk’ın lütfuna mazhar olduğunu söyledi. Yahudi, gördüğü bu keramet karşısında kelime-i şehâdet getirerek Müslüman oldu. Böylece Ümmü Şerik (radıyallahu anhâ), kendi imanından taviz vermediği gibi, aynı zamanda kendisini Yahudi olmaya zorlayan birinin Müslüman olmasına vesile olmuştu.Ümmü Şerik (radıyallahu anhâ), imkânları elverdiği ölçüde Resûlullah’a bir şeyler ikram etmekten çok hoşlanırdı. Bir defasında, kendisi yememiş;Resûlullah için bir miktar yağ biriktirmişti. Hizmetçisini çağırarak, ondan yağı Resûlullah’a götürmesini istedi. Hizmetçisi yağı alıp Resulullah’a götürdü. Resûlullah (aleyhisselâm), Ümmü Şerik’in bu ikramından memnun kaldı. Hizmetçiye yağ tulumunun ağzını bağlamamasını tembih etti. O da, tulumu eve götürüp bir yere astı. Ümmü Şerik içeri girdiğinde tulumun yağla dolu olduğunu görünce kızarak hizmetçisine; “Ben sana bu yağı Resûlullah’a götür dememiş miydim?” diye çıkıştı. Hizmetçi kendisinin tulumu götürdüğünü,onun şimdi yağla dolu olmasından bir şey anlamadığını söyledi.Beraberce, Resûlullah’a gidip bu durumu ona anlattılar.Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bunun kendilerine Allah’ın lütfu ve ihsanı olduğunu söyledi. Tulumun ağzını bağlamamalarını tembihledi. Ümmü Şerik (radıyallahu anhâ) sevinerek oradan ayrıldı. Bu,Resûlullah’a olan ikramın ve muhabbetin peşin mükâfatının göstergesiydi.