Ümmü Mübeşşirb(r. anha) kimdir?

Ümmü Mübeşşir (r. anha) Hayatı

Ümmü Mübeşşir (radıyallahu anhâ), Bera ibn-i Mağrur’un kızı, Zeyd ibn-i Harise’nin hanımıdır. Hanım sahabîler içinde meşhur olduğu ismi taç gibi başında taşımakta ve o tacın hakkını verebilme azmi içinde olan bir yaşantı sergilemektedir. “Ensarlı mümin kadın” manasına gelen “El-Ensariyye” ismi yad edilince, zihinlere Ümmü Mübeşşir gelmektedir.Ümmü Mübeşşir’in hurma bahçesi vardı. Bahçenin bakım işleriyle
kendisi uğraşırdı. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buraya zaman zaman uğrardı. Cabir ibn-i Abdullah, Ümmü Mübeşşir’den şu vakayı nakleder: “Ben hurma bahçemizde olduğum bir gün Allah Resûlü çıkageldi ve dedi ki:
– Bu ağaçları kim dikti, Müslüman mı, yoksa kâfir mi?.. Ben:
– Müslüman, Yâ Resûlallah, deyince, şu hadisi buyurdular:“Bir Müslüman bir ağaç dikerse ve ondan herhangi bir hayvan yerse o yenen şeyler, ağacı diken kimseye sadaka olur.”Ümmü Mübeşşir (radıyallahu anhâ), Müslüman olup Allah Resûlü’ne biat etti. Biat ettiği ağaç altında, Hz. Hafsa Validemiz otururken,yanlarına gelen Efendimiz (aleyhisselâm):
– İnşaallah şu ağacın altında biat eden hiçbir kimse cehennemegirmeyecek, deyince Hafsa (radıyallahu anhâ):
– Bu mümkün değil Yâ Resûlallah, dedi. Efendimiz, onu kınarcasına bir şeyler söyledi. Hafsa Validemiz ise ısrarla: “Sizden hiçbir kimse yoktur ki, cehenneme uğrayacak olmasın.” ayetini hatırlattı.Efendimiz (aleyhisselâm), Hz. Hafsa’nın okuduğu ayetin devamını okudu: “Sonra biz o muttakileri (cehenneme girmekten) kurtarırız.Ve ateşin içinde diz üstü bırakırız.”61 Ayeti okuyarak, az önce söylediği sözün doğruluğunu ispat etti.Ümmü Mübeşşir (radıyallahu anhâ), kendisinin de bulunduğu bir topluluğa Resûlullah’ın şöyle dediğini anlatır:Efendimiz:
– İnsanların hayırlısını size haber vereyim mi, buyurur. Ashab:
– Evet Yâ Resûlallah, deyince Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
– Namazını kılan, zekâtını veren ve kendisine ait üç beş koyun ile beraber insanların şerlerinden uzaklaşan kimsedir, der.Ümmü Mübeşşir (radıyallahu anhâ), Resûlullah’tan hadis rivayetinde bulundu. Cabir ibn-i Abdullah da, kendisinden hadis rivayet eden sahabîlerdendir.