Üç Şartım Var Hikayesi

Konusu 'Kıssadan Hisse' forumundadır ve Eylül tarafından 23 Haziran 2013 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Üç Şartım Var

    Şöyle naklederler:

    "Birisi bir gün Hâtim-i Esam'ı evine dâvet etmişti. Fakat kabûl etmedi. Isrâr edince ona:

    "Gelirim ama üç şartım var. Nereye istersem oraya otururum. İstediğimi yerim. Ne dersem onu yapacaksınız." dedi.

    Adam kabûl etti. Hâtim-i Esamdâvet edenin evine gitti ve ayakkabıların konulduğu yere oturdu.

    Senin yerin orası değil dediklerinde,

    "Ben önceden şart koştum." dedi.

    Sofra gelince, yanında getirdiği ekmeği çıkarıp yedi. Efendim buradan yiyin dediklerinde;

    "Ben ne istersem onu yerim diye şart koşmuştum." dedi.

    Sofra kalktıktan sonra hizmetçiye;

    "Demir tavayı ateşte kızdır getir." dedi.

    Hizmetçi söyleneni yaptı. Hâtim-i Esam demir tavanın içine ayağını koydu ve;

    "Somun yedim." dedi.

    Sonra oradakilere;

    "Yarın kıyâmet günü yaptığınız her işten ve yediğiniz her şeyden Allahü teâlânın sizden hesap soracağına inanıyor musunuz?" diye sorunca, oradakiler

    "Evet." dediler.

    "Diyelim ki, burası Arasat meydanı, her biriniz sırayla gelip şu tavaya ayağınızı koyarak, burada yediklerinizin hesâbını veriniz." dedi.

    Bunun üzerine oradakiler;

    "Buna gücümüz yetmez." dediler.

    "Yarın kıyâmet günü Allahü teâlâya nasıl cevap vereceksiniz. Arasat meydanının kızgın zemini üzerinde nasıl duracaksınız? Halbuki Allahü teâlâ meâlen; "Her nîmetin şükründen muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür sûresi: 8) buyurmaktadır." dedi.

    Bunun üzerine orada bulunanların hepsi ağlamaya başladılar."