Türklerin islam medeniyetine katkıları İslam medeniyetinin gelişip güçlenmesinde Türklerin büyük katkısı vardır. Atalarımız musikiden edebiyata, mimariden minyetüre ve hat sanatına kadar birçok alanda İslam medeniyetinin gelişmesini sağlamışlardır. Atalarımızın İslâm medeniyetine yaptıkları katkıları dini ilîmler ve sanat alanı ve de pozitif bilimler olmak üzere üç gurupta ele almak mümkündür. Dini ilimler Türkler; hadis, fıkıh, kelam, tevsir gibi dini ilimler alanlarında önemşi çalışmalar yapmışlardır. Atalarımız içinden bu alanlarla meşhur olmuş, eserler yazmış birçok alim yetişmiştir. Meşhur müfesir Zemahşeri (öl. 143), hanefilik mezhebinin kurucusu olarak kabul edilen Ebu Hanife, kelam alimi İmam Maturidi, Elmalı Muhammed Hamdi yazır ( öl. 1942) bunlardan bazılarıdır. Sanat alanı Atalarımız İslam dinini kabul ettikten sonra başta mimari, hat, tezhip olmak üzere birçok sanat dalında çalışmalar yapmışlardır. Gerek Selçuklular gerekse Osmanlılar döneminde hakim oldukları topraklarda onlarca eser meydana getirmişlerdir. Balkanlar'dan Orta Doğu'ya, Anadolu'dan Güney Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada atalarımız tarafından inşa ettirilmiş mimari eserler görmek mümkündür. Edirne'deki Selimiye Camii, İstanbul'da Fatih Camii, Sultanahmet ve Süleymaniye camileri, Sivas'taki Çifte Minareli Medrese bu alanda ilk akla gelen örneklerdir. Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatı hat veya hüsnühat olarak adlandırılır. Türkler başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere dini eserlerin yazılmasında hat sanatından faydalanmışlardır. Kur'an ve hadisleri en güzel şekilde yazmaya özen göstermişlerdir. Şeyh Hamdullah Çelebi (öl. 1520) ve hafız Osman (öl. 1668) meşhur hattatlarımızdandır. Sulu boya veya altın yaldız kullanarak kağıt veya deri üzerine ince fırçalarla resim yapma sanatı minyatür olarak adlandırılır. Atalarımız minyatür sanatına önem vermiş, bu alanda çalışmalar yapmışlardır. El yazması kitaplarda birçok güzel minyatür örneklerine yer vermişlerdir. Nigari (öl. 1572) ve Levni (öl. 1732) meşhur minyatür sanatçılarımızdandır.
