Tin Suresi Hakkında Bilgi

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Lasey tarafından 14 Ocak 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Tin Suresi Hakkında Bilgi

    (سورة التين)
    Kur’an-ı Kerim’in doksan beşinci suresi.


    Mekke döneminde Buruc suresinden sonra nazil olmuştur. Adını ilk ayette geçen “tin” (incir) kelimesinden alır. Sekiz ayet olup fasılası “م، ن” harfleridir. Kur’an-ı Kerim’de yemin edatı vav ile başlayan surelerden olup nüzul sebebiyle ilgili herhangi bir rivayete rastlanmamıştır. Müfessirler, mushafta bundan önce yer alan Duha ve İnşirah surelerinde Cenab-ı Hakk’ın resulüne lutfettiği nimetler söz konusu edilirken Tin suresinde Mekke müşriklerinin inkarlarına karşı deliller ortaya koymanın amaçlandığını kaydeder (Matüridi, V, 485). Bedeni, zihni ve kalbi yetenekleriyle insanın evrendeki konumu ve sorumluluğu ana fikrine dayanan Tin suresinin muhtevasını iki bölüm halinde ele almak mümkündür.

    Surenin ilk üç ayetinde üzerine yemin edilen dört şeyden ilk ikisi incir ve zeytindir. Bunlarla, birer nimet olarak bizzat kendilerinin veya Cenab-ı Hakk’ın daha önce vahiy indirdiği yerlerin kastedilmiş olması mümkündür. Yeminin üçüncü ve dördüncü unsurlarını meydana getiren Sina dağı ile “beled-i emin” (Mekke-i Mükerreme) göz önünde bulundurulduğunda ikinci yorum daha isabetli görünür. Böylece Yahudiliğin, Hıristiyanlığın ve İslamiyet’in doğduğu yerlere yemin edilerek (İbn Kesir, XIV, 395) her üç dinin aslının bir olduğu ve hepsinin tevhid akidesinde birleştiğine işaret edildiği söylenebilir. Daha sonraki yeminin konusunu teşkil eden insanın tabiatta bulunan sayısız varlıkların en güzeli olduğu belirtilir. Ragıb el-İsfahani, bu ayette geçen “ahsen-i takvim” terkibini, diğer canlılardan farklı olarak insanın tabiattaki her şey üzerinde hakimiyet kurmasını sağlayan anlayıp kavrama yeteneği ve iki ayak üzerinde durabilmesi şeklinde yorumlamıştır (el-Müfredat, “ķvm” md.). Kur’an’da insan türünün yaratılışına dair zikredilen özellikler bir arada düşünüldüğünde hem beden hem zihin hem his ve kalp yetenekleri bakımından üstünlüğü ortaya çıkar. Bununla birlikte insanın melekle şeytan arasında bir konumda bulunması yüzünden inkar yoluna saptığı takdirde aşağıların aşağısı seviyesine düşmektedir. 5. ayette en alt noktaya düşürme fiilinin Allah’a nisbet edilmesi, insanın O’nun tarafından yaratılmasını ifade eden bir önceki ayetin üslubuyla uyum sağlamaya yönelik olup kulun irade ve isteği olmadan Cenab-ı Hakk’ın onu kötü yola sevketmesi söz konusu değildir. Surenin 6. ayetinde iman edip yararlı işler yapanlar bunlardan farklı olarak ebedi mutlulukla müjdelenmiştir. Surenin son iki ayetinde insanın sorumluluk duygusunu en güçlü biçimde etkileyen ahiret hayatı, herkesin dünyada yaptığının karşılığını bulacağı ebediyet alemi hatırlatılmakta, zihni ve gönlü gerçeklere açık olan insanlar tarafından o günün hiçbir bahane ile inkar edilemeyeceği, ayrıca en adil hükmün Allah tarafından verileceği vurgulu biçimde ifade edilmektedir.

    Yatsı namazında Tin suresini okuduğu rivayet edilen Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “ve’t-Tin ve’z-zeytun suresini okuyup, ‘Allah hüküm verenlerin en üstünü değil midir?’ mealindeki ayete gelen kimse, ‘Evet, öyledir, ben O’na gönülden bağlananlardanım’ desin” (Tirmizi, “Tefsir”, 95). Bazı tefsirlerde yer alan, “Allah, Tin suresini okuyan kimseye dünyada kaldığı sürece afiyet ve güçlü imandan oluşan iki özellik verir, öldüğünde de bu sureyi okuyanların sayısı kadar sevap ihsan eder” mealindeki hadisin (Zemahşeri, VI, 402; Beyzavi, IV, 432) mevzu olduğu kaydedilmiştir (Muhammed et-Trablusi, II, 728). İdrisiyye tarikatının kurucusu Ahmed b. İdris’e Tefsirü sureti’t-Tin ile (Milli Ktp., nr. 4407, vr. 11b-13b) Ve’t-Tini Suresinin Tefsiri (Süleymaniye Ktp., Osman Huldi Öztürkler, nr. 10, vr. 8) adıyla iki risale nisbet edilmektedir. Muhtar Salim, eŧ-Ŧıbbü’l-İslami beyne’l-Ǿaķīde ve’l-ibdaǾ adlı eserinde (Beyrut 1408/1988, s. 385-391) Tin suresine atıfta bulunarak incirle zeytinin besleyici ve tedavi edici özelliklerini anlatmıştır. Emanullah Polat, Tin Suresinin Tefsiri ve Sure Işığında Kutsal Zaman ve Mekan Mefhumu adıyla yüksek lisans tezi hazırlamış (2000, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü), Emin Işık “Tin Suresi Üzerine Bir Tefsir Denemesi” adlı bir makale yazmıştır (Kur’an Mesajı İlmi Araştırmalar Dergisi, I/2 [1997], s. 76-80).