Teravih namazının yirmi rekât olarak kılınması Hz. Ömer'in (radıyallahu anh) sünnetidir Müslümanlar o vakit camii'de cemaat halinde teravih namazı kılmazlardı. Ancak herkes evinde kılmasına devam ediyordu ve bu durum Hazret-i Ömer'in (radıyallahu anh) Hilafetine kadar devam etti. Hz. Ömer (radıyallahu anh) dağınık olarak Teravih namazını eda eden Müslümanları bir araya getirerek onlara bu namazı kıldırttı. Abdurrahman b. Abdülkari şöyle diyor: Ramazan-ı şerifin bir gecesinde Ömer b. Hattab'la birlikte camiye gittim. Cemaat düzensiz bir halde namaz kılardı. Kimi tek başına, kimi de birkaç kişi ile beraber namaz kılardı. Bunun üzerine Ömer (ra) bunlara iyi okuyan bir kimseye uymalarını emretti. Sonra başka bir gecede kendisiyle birlikte çıktım. Cemaat, kendilerine tayin edilen imama uymuşlardı. Bunun üzerine Ömer (radıyallahu anh) buyurdular ki: "Bu, iyi bir bidattır." (Buhari) Peygamber Efendimiz (s.a.v) yalnız sekiz rekât teravih namazı kılmıştır. Fazlasını da emretmemiştir. Ancak Hz. Ömer'in (radıyallahu anh) zamanında yirmi rekât kılınmış ve ondan sonra böyle devam etmiştir. Ömer'in yolu Peygamber'in yoludur. O Peygamber'in yoluna ters düşen bir şeyi bilerek yapmazdı. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) : "Benim sünnetime ve benden sonra gelen Hulefa-i Raşidinin sünnetine yapışınız" buyurmuştur. Ancak bizim yirmi rekât kılmamız şart değildir.(Günümüz Meselelerine Fetvalar) Sonuç olarak; Teravih namazının yirmi rekât olarak kılınması Hz. Ömer'in (radıyallahu anh) sünnetidir. Ancak sadece yirmi rekat kılınacak diye bir durum söz konusu değildir. Yalnız iki rekat kılmak caiz olduğu gibi yirmi rekat da caizdir. Yirmi rekat olmasının hikmeti hususunda bir rivayet günümüze kadar gelmemiştir. "Hulefa-i Raşidin sünnetine yapışınız" hadis-i şerifince teravih yirmi rekat olarak kılınmaktadır.