Nafile namazlarda aslolan; cemaatle değil yalnız başına kılınmasıdır. Ancak, nafile namazlardan Teravih, küsuf (güneş tutulması), husüf (ay tutulması), istiska (yağmur duası namazı) namazı cemaatle kılınır. Konu ile ilgili rivayetlerin birkaçı şöyledir: “Hz. Peygamber (s.a.s.) yağmur duası yaptı, iki rekat namaz kıldırdı” (Buhari, İstiska, 18, 19). “Güneş tutuldu. Allah’ın Rasulü ridasını eline alıp (bulunduğu yerden) kalktı, mescide girdi; biz de mescide girdik. Bize iki rekat namaz kıldırdı; derken güneş tutulması sona erdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki, güneş ve ay bir kimsenin ölmesinden ötürü tutulmazlar. Güneş ve ay tutulması vuku bulduğunda, bu durum ortadan kalkıncaya kadar namaz kılın ve dua edin.” (Buhari, Küsuf, 1-19). Teravih namazını ilk olarak Hz. Peygamber (s.a.s.) bir ramazan gecesi ashabı ile birlikte kılmışlardır. Ertesi gün duyulunca cemaat artmış yine Teravih namazı beraber kılınmıştı. Üçüncü gece cemaat daha da çoğalmış, yine Rasulüllah evinden çıkıp Teravih namazını ashabıyla kılmışlardı. Dördüncü gece cemaat mescide sığmayacak derecede çoğalınca, Peygamberimiz yalnızca yatsı namazını kıldırarak evine çekilmiş, Teravih namazı için çıkmamış ve sabah namazına kadar bekleyen cemaate namazdan sonra şöyle hitap etmişti: “Teravih için beklediğinizi biliyordum, fakat üzerinize farz olur da edasından aciz kalırsınız diye korktum.” (Buhari, Teravih, 1; Müslim Müsafirin, 25/177-178) buyurmuşlardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) duha, evvabin, teheccüd, tahiyyetu’l-mescit namazı, hacet namazı ve istihare gibi nafile namazları cemaatle değil, tek başına kılmıştır.