Tebbet suresi hangi olay üzerine inmiştir

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Lasey tarafından 8 Şubat 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Tebbet suresi hakkında bilgi


    (سورة تبّت)
    Kur’an-ı Kerim’in yüz on birinci suresi.


    Mekke döneminde Fatiha’dan sonra nazil olmuştur. Beş ayet olup fasılası “ب، د” harfleridir. Adını ilk kelimesi tebbetten (elleri kurusun) alır. Hadis kaynakları ile ilk dönem tefsirlerinde sure Mesed, Ebu Leheb ve Leheb adlarıyla da anılır. Surenin nüzulüyle ilgili olarak kaynaklarda çok sayıda rivayet yer almaktadır. Bunların en meşhuru şöyledir: Kur’an’da, “En yakın akrabanı uyar” mealindeki ayetin (eş-Şuara 26/214) inmesi üzerine Resulullah bir sabah vakti Safa tepesine çıkıp Kureyş mensuplarına seslenmiş, Kureyş mensupları etrafında toplanınca, “Size şu dağın arkasından bir düşman süvari birliğinin gelmekte olduğunu söylesem bana inanır mısınız?” diye sormuş, onlar da, “Daha önce senin herhangi bir yalanını duymadık” demiştir. Bunun üzerine Resul-i Ekrem kendisinin şiddetli bir azap öncesinde gönderilmiş uyarıcı bir elçi olduğunu bildirmiştir. Dinleyiciler arasında bulunan amcası Ebu Leheb onu azarlamış ve, “Kahrolası! Bizi bunun için mi buraya çağırdın?” diyerek uzaklaşmıştır. Bu olayın ardından, Ebu Leheb’in kullandığı “tebb” kavramıyla başlayan bu sure nazil olmuştur (Müsned, I, 281, 307; Buhari, “Tefsir”, 111; Tirmizi, “Tefsir”, 111). Surenin ilk üç ayetinde asıl adı Ebu Utbe Abdüluzza olan, fakat yüzünün güzelliği dolayısıyla babası tarafından “Ebu Leheb” (alev alev parıldayan) künyesiyle anılan amcasına beddua edilmekte, sahip olduğu servetin ve çocuklarının kendisini cehennem ateşinden kurtaramayacağı haber verilmektedir. Son iki ayette Ebu Leheb’in karısı Ümmü Cemil Erva’nın da alev alev tutuşan cehenneme gireceği bildirilmektedir; çünkü o Hz. Peygamber’e eziyet etmek için dikenler taşıyıp geçeceği yola sermekteydi.

    Kur’an-ı Kerim’de Münafikūn, Kafirun gibi İslamiyet’e cephe alanların, ayrıca Mutaffifin gibi (ölçü ve tartıda hile yapan) hususlarda dürüst davranmayanların bu nitelikleriyle ilgili isimler taşıyan sureler bulunduğu halde belli bir kişinin şahsını konu alan başka bir sure yoktur. Ebu Mansur el-Matüridi bu hususta şu yorumu yapar: Tebbet suresinde Resul-i Ekrem’in hak peygamber oluşunun üç yönlü bir ispatı vardır. Birincisi, ilk inen surelerden biri olan bu surede Ebu Leheb’in ve karısının cehenneme gireceğinin bildirilmesi ve yaklaşık on yıl sonra ölen Ebu Leheb’in de küfür üzere ölmesidir. İkincisi, İslamiyet’in çok az taraftarının bulunduğu bir sırada Haşimiler’in reisi Ebu Leheb gibi bir kişi hakkında bu kadar ağır bir ifadenin kullanılmasıdır; bu da ancak Allah’ın, peygamberini koruması sayesinde mümkün olabilir. Üçüncüsü, Resulullah’ın son derece kibar bir şahsiyet olmasına rağmen böyle ağır bir üsluba yer verilmesidir; bu ise din konusunda hiç kimseye boyun eğmemesi esasının bir gereğidir (ayat ve süver, s. 94; krş. Fahreddin er-Razi, XXX, 168). Bazı tefsir kitaplarında yer alan (Zemahşeri, VI, 495; Beyzavi, IV, 462), “Allah Teala’nın Tebbet suresini okuyan kimse ile Ebu Leheb’i aynı mekanda bir araya getirmeyeceğini umarım” mealindeki hadisin mevzu olduğu ifade edilmiştir (Muhammed et-Trablusi, II, 729). Uri Rubin, Tebbet suresini İslam alimlerinin anlayışından farklı biçimde yorumlayan bir makale yazmıştır (“Abū Lahab and Sūra CXI”, BSOAS, XLII [1979], s. 13-28).