Tebareke suresi türkçe okunuşu ve anlamı

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Beyza tarafından 4 Şubat 2015 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Tebareke Suresi Türkçe Okunuşu

    Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki: "Her kim Secde Suresi ile Mülk Suresini okursa, ona yetmiş iyi lik yazılır, ondan bu sebeple yetmiş kötülük düşürülür ve o, bundan dolayı yetmiş derece yükseltilir.

    Bismillahirrahmanirrahim
    1- Tebarekelleziy biyedihil mülkü ve hüve ala külli şey’in kadiyrün.
    2- elleziy halekal mevte vel hayate liyeblüveküm eyyüküm ahsenü amela ve hüvel azıyzül ğafur.
    3- elleziy haleka seba semavatin tibakan ma tera fiy halkır rahmani min tefavüt ferciıl basare hel tera min füturın.
    4- sümmerciıl basare kerreteyni yenkalib ileykel besarü hasien ve hüve hasiyr.
    5- ve lekad zeyyennes semaed dünya bimesabıyha ve cealnaha rücumen lişşeyatıyni ve a’tedna lehüm azabes seıyr.
    6- ve lilleziyne keferu birabbihim azabü cehenneme ve bi’selmasıyr.
    7- iza ülku fiyha semiu leha şehiykan ve hiye tefurü.
    8- tekadü temeyyezü minelğayzı küllema ülkıye fiyha fevcün seelehüm hazenetüha elem ye’tiküm neziyr.
    9- kalu bela kad caena neziyrün fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illa fiy dalalin kebiyr.
    10- ve kalu lev künna nesmeu ev na’kılü ma künna fiy ashabis seıyr.
    11- fa’terefu bizenbihim fesuhkan liashabis seıyr.
    12- innelleziyne yahşevne rabbehüm bilğaybi lehüm mağfiretün ve ecrün kebiyr.
    13- ve esirru kavleküm evicheru bihî innehu aliymün bizatissudur.
    14- ela yalemü men halak ve hüvel latıyfül habiyr .
    15- hüvelleziy ceale lekümül’arda zelulen femşu fiy menakibiha ve külu min rizkıhî ve ileyhinnüşur.
    16- eemintüm men fiyssemai en yahsife bikümül’arda feiza hiye temur.
    17- em emintüm men fiyssemai en yürsile aleyküm hasıba feseta’lemune keyfe neziyr.
    18- ve lekad kezzebelleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyr.
    19- evelem yerev ilettayri fevkahüm saffatin ve yakbıdne ma yümsikühünne iller rahman innehu bikülli şey’in basıyr.
    20- emmen hazelleziy hüve cündün lekum yansurukum min dunir rahman inilkafirune illa fiy ğurur.
    21- emmen hazelleziy yerzükuküm in emseke rizkah bel leccu fiy utüvvin ve nüfur.
    22- efemen yemşiy mükibben ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ala sıratın müstekıym.
    23- kul hüveleziy enşeeküm ve ceale lekümüssem’a vel’ebsare vel’ef’ideh kaliylen ma teşkürun.
    24- kul hüvelleziy zereeküm fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerun.
    25- ve yekulune meta hazelvadü in küntüm sadıkıyn.
    26- kul innemel ılmü ındallah ve innema ene neziyrün mübiyn.
    27- felemma reevhü zülfeten si’ yet vücuhülleziyne keferu ve kıyle hazelleziy küntüm bihî teddeun.
    28- kul ereeytüm in ehlekeniyallahü ve men maıye ev rahımena femen yüciyrül kafiriyne min azabin eliym.
    29- kul hüver rahman amenna bihî ve aleyhi tevekkelna feseta’lemune men hüve fiy dalalin mübiyn.
    30- kul ereeytüm in asbeha maüküm ğavren femen ye’tiyküm bimain meıyn.

    Tebareke Suresi Mülk Suresinin Anlamı



    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
    1- Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O’nun her şeye gücü yeter.
    Sponsorlu Bağlantılar
    2- O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
    3- O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
    4- Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz aradığı bozukluğu bulmaktan- aciz ve bitkin halde sana dönecektir.
    5- Andolsun ki biz, dünyaya- en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
    6- Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!
    7- Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
    8- Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, bu azap ile- korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
    9- Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, bu azap ile- korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz onu- yalan saymış ve: Allah’ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.
    10- Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi- şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler.
    11- Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık Allah’ın rahmetinden- uzak olsun, o alevli cehennemin mahkumları!
    12- Fakat daha görmeden Rablerinden azabından- korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükafat vardır.
    13- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
    14- Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
    15- Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında üzerinde- dolaşın ve Allah’ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O’nadır.
    16- Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
    17- Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir fırtına- göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte bu- tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
    18- Andolsun ki, onlardan öncekiler de bunu- yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
    19- Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları hiç- görmediler mi? Onları havada- rahman olan Allah’tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.
    20- Rahman olan Allah’a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkarcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.
    21- Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.
    22- Şimdi düşünün bakalım-, yüz üstü kapanarak yürüyen mi varılacak- yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?
    23- Resulüm!- De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!
    24- De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur; ancak O’nun huzuruna gelip toplanacaksınız.
    25-“Doğru sözlü iseniz söyleyin-, bu tehdit hani ne zaman gerçekleşecek-?” derler.
    26- De ki: O bilgi, ancak Allah’a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
    27. Ama onu azabı- yakından gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararacak ve kendilerine-: İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
    28- De ki: Allah beni ve beraberimdekileri sizin istediğiniz üzere- yok etse veya öyle olmayıp da- bizi esirgese, söyleyin bakalım- inkarcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?
    29- De ki: Sizi imana davet ettiğimiz- O Allah- çok esirgeyicidir; biz O’na iman etmiş ve sırf O’na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
    30- De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?