Ta'ziye ile ilgili hadisler Ebu Berze el-Eslemî radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim çocuğunu kaybeden bir anneye ta'ziyede bulunursa cennette ona bir bürde giydirilir." Tirmizî, Cenâiz 74, (1076). İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim (bir belâya) mâruz olana taziyede bulunursa, ona öbürünün sevabının bir misli verilir." Tirmizî, Cenâiz 71, ( 1073). Abdullah İbnu Ca'fer anlatıyor: "Ca'fer'in ölüm haberi geldiği zaman, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ca'fer ailesi için yemek yapın! Çünkü onlara, onları meşgul eden (haber) geldi!" buyurdular." Tirmizî, Cenâiz 21, (998); Ebu Dâvud, Cenâiz 30, (3132). Hz. Aişe radıyallahu anhâ şöyle buyurdular: "Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Hz. Aişe bu sözüyle) günah cihetiyle demek istemiştir." Muvatta, Cenâiz 45, (1, 238); Ebu Dâvud, Cenâiz 64, (3207). Ebu Katâde radıyallahu anh anlatıyor: "Bir cenaze geçirilmişti. Resülullah aleyhissalâtu vesselam: "Hem o istirahata kavuştu, hem de ondan istirahata kavuşuldu!" buyurdular. Bunun üzerine, yanındakiler: "Ey Allah'ın Resülü, "istirahata kavuşan" ve "ondan istirahata kavuşan" kimdir, bu ne demektir?" diye sordular. Şu açıklamayı yaptı: "Mü'min kul (ölünce), dünyanın yorgunluk ve ağrılarından kurtulur. Fâcir (ölünce) ondan da kullar, memleket, agaçlar ve hayvanlar kurtulur." Buhârî, Rikâk 42; Müslim, Cenâiz 61, (950); Muvatta, Cenâiz 54, (1, 241, 242); Nesâî, Cenâiz 48, 49 (4, 48). İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Medine'de doğan bir adam Medine'de ölmüş idi. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm namazını kıldırdı, sonra da: "Keşke doğduğu yerden başka bir yerde ölseydi!" buyurdu. Oradakiler "Niçin?" diye sorunca açıkladı: "Kul doğduğu yerin dışında ölürse, cennette doğduğu yerle eserinin kesildiği (ecelinin geldiği) yerin arası mukayese edilir!"Nesâî, Cenâiz 8, (4, 7).