Tarihi Çeşmelerin Özellikleri Hemen her yerleşim yerinde bir örneğine rastlayabileceğimiz tarihi Çeşmeler farklı üslupla İslamın suya karşı gösterdiği hassasiyeti yansıtmaktadır. Kurulduğu dönemin şartlarına ve imkanlara dair izler taşıyan bu güzide yapılar, istifadesine sunulan toplumun ruh halini ve maneviyatı ortaya koyar. Hayırsever ellerim kurduğu Çeşmeler mimarisi bakımından da özgün birer sanat eseri niteliğindedir. İslamın güzelliklerine davet ederecesine göze ve gönle hitabı vardır. Çeşmelerin kurnalarına kadar her parçası el emeği, göz nuru dedirten ince işçiliği taşır. Yapının üzerine hat sanatında en hünerli ellerin çektiği harflerle bezenmiş bir kitabe iliştirilir. Kitabede yer alan beyitte, çeşmeyi yaptıran hayır sahibinin adı çoğu zaman bir şiirin kelimelerine harf oyunlarıyla veya ebcet hesabıyla gizlenir. Bu gizlilik aslında apaçık bir tevazu ahlakının göstergesidir. Bir dua veya bir nasihat ile kitabenin kemalatı tamamlanır. İmanı temizlik ile ilişkilendiren İslam hükümleri gereği, Müslümanları kurduğu medeniyetlerde suya özel bir önem verilmiştir. Halkın suyu rahatça elde edebilmesi için gayret gösterilmiştir. İslamın şekillendirdiği anlayışa göre su alelade bir ihtiyaç değildir. Allah’ın insanlara bahşettiği bir nimet olması yönünden azizdir. Bir hizmet vesilesi, bir iyilik ve ihsan kapısıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde yollara, mezarlıklara, sokak aralarına, meydanlara, çarşılara, pazar alanlarına hayır sahiplerinin kurduğu tarihi Çeşmeler iman lezzetinin birer örneğidir. Mimari ve estetik bakımdan benzerlerinin olmaması ise bu yapıları daha da değerli kılmaktadır. Tarihi Çeşmeler İslam fikir ve estetiğinin ender birer ifadesi olarak Gayrimüslimleri de derinden etkilemiştir.