Sehiv secdeleri vaciptir ve bilindiği gibi, gerek farz, gerek vacip yahut sünnet olan herhangi bir namazın kıraat, rükû ve sücud gibi farzları ve Fatiha, Sure ilâvesi, sırayı gözetme gibi vacipleri, Kâdelerde oturuşlarda salavatları okumak gibi sünnetleri vardır ve bunun için bunları gözetmek gerekir ki, namaz tam olarak kılınmış olsun. Bu durumda farz olsun, olmasın herhangi bir namazda bir farzın kasten yahut sehven terk edilmesi, o namazın yeniden kılınmasını gerektirir ve böyle büyük bir noksanı gidermek için sehiv secdeleri yeterli değildir. Bir vacibin kasten terki ya da geciktirîlmesi bir günahtır ve bu nedenle sehiv secdeleri gerekmez, böyle bir namazı iade etmek uygundur. Bir vacibin sehven terk edilmesi yahut geciktirilmesi, sehiv secdelerini gerektirir ve bu biçim de o noksan düzeltilmiş olur. Bir sünnetin kasden ya da sehven terk edilmesi, sehîv secdelerini gerektirmez ancak kasden terk edilmesi bir kusurdur ve sevab ve de faziletten mahrum olmayı gerektirîr.
