Peygamberimizin Ögrettiği Şükür Duası Kaynaklarda "şükür duası" adıyla zikredilen özel bir dua olmamakla birlikte Allah Rasulü'nün şükretme maksadıyla gece namaz kıldığı (Buhari, 48,2; Müslim, Münafikin 81), sevineceği bir haber aldığında hemen şükür secdesine kapandığı (Ebu Davud, Cihad, 152) kaynaklarda belirtilmektedir. Duaya ve her önemli işe "elhamdulillah" diyerek, Cenab-ı Allah'a hamd ederek başlamanın müstehap olduğunu belirten alimler dil ile yapılanın, şükrün sadece bir kısmı olduğuna dikkat çekmişler, beden ve kalp ile yapılan şükründe en az dil ile yapılan dua ve tesbihler kadar önemli olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre her nimet için bir şükür gerekir; şükür de nimeti vereni bilip takdir etmek (kalp ile şükür), Cenab-ı Allah'ın emir ve yasaklarına uygun bir yaşam sürmek (beden ile şükür), O'nu sıkça anarak verdiği nimetler karşılığında dua etmek (dil ile şükür) gerekir. Dua ile ilgili kaynaklarda Fahri Kainat Efendimiz'den gelen çokça rivayet vardır ve size yardımcı olmasını umduğumuz bir rivayeti burada zikredelim: Ebu Ümame (r.a.) şöyle dedi: Allah Rasulü (s.a.v) birçok dua okudu; fakat biz ondan hiçbir şey ezberleyemedik. Bunun üzerine: -Ya Rasulallah! Pek çok dua okudun; biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman Rasulullah şöyle buyurdu: -O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz: Allahümme inni es'elüke min hayri ma seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ne'ûzü bike min şerri meste'azeke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ente'l Müstean, ve aleyke'l belağ, ve la havle ve la kuvvete illa billah. Allah'ım, Peygamberin Muhammed s.a.in senden istediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed s.a.in sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. Yardım ancak senden beklenir. İnsanı dünya ve ahret muradına ulaştıracak sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah'ın yardımıyla kazanılabilir. (Tirmizi, Daavat 89)