Suayra el-Esediyye (r. anha)'nın hayatı hakkında bilgi

Suayra el-Esediyye (r. anha)Kimdir

Suayra (radıyallahu anhâ), sahip olduğu güzel meziyetlerle kendisini Allah’a ve Resûlü’ne sevdirmişti. Allah (celle celâluhû), Kur’ân-ı Kerim’de bir ayet-i kerimede temsille bir hakikati anlatırken bu mübarek hanım sahabînin halini örnek vermiştir.

Hz. Suayra, yün, kıl ve lif toplayarak ve onları eğirerek büyük bir ip yumağı yapmak suretiyle geçimini sürdürüyordu. Bazen yumağı çok büyük yapar, ağır gelince de onu taşıyamaz; katladığı bu yumağı bozardı. Allah (celle celâluhû) Suayra’nın bu halini, yemin ettikten sonra bu yeminlerini bozan kimselere örnek olarak göstermiştir. “İpliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın.”Yani kesinleştikten sonra yeminlerinizi bozmayın, buyrulmuştur. Suayra (radıyallahu anhâ), sara hastalığına yakalanmıştı ve Cenab-ı Hakk’ın şifa vermesi için Resûlullah’tan dua istemeyi düşündü. Resûlullah’a gelerek:
– Yâ Resûlallah, bende sara hastalığı var. Allah’a dua etsen de bana şifa verse, dedi. Peygamber (aleyhisselâm):
– İstersen ben, Allah’a şifa vermesi için dua ederim, Allah sana şifa verir ve senin iyiliklerin de kötülüklerin de yazılır. Ama istersen sabret, sana cennet verilsin, dedi.Suayra (radıyallahu anhâ), fani hoşnutluklara gözlerini kapatmış ve ebedi ufuklara yönelmişti. Resûlullah’ın cevabından sonra hiç tereddüt etmeden:
– Sabır ve cenneti seçtim Yâ Resûlallah, diyerek büyüklüğünü ve cennetlere layık biri olduğunu ortaya koydu. Ata ibn-i Ebi Rabah, İbn-i Abbas’ın kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir:“İbn-i Abbas:
– Sana cennet ehli bir kadın göstereyim mi, dedi ve bana sarışın,iri bir Habeşli hanımı gösterdi:
– İşte o, Suayra el-Esediyye’dir, buyurdu.”