Verilen sözde durmanın önemi Sözünü tutmak kişinin vaat ettiği şeyi yerine getirmesi, üstlendiği her türlü görev ve sorumluluğu ifa etmesidir. Ahitlere vefa göstermek doğru, dürüst ve güvenilir olmanın bir gereğidir. İş hayatında, aile hayatında, kişisel ilişkilerde, kısacası hayatın her lahzasında bir söz verme vardır. Allah ile, insanlarla ve eşya ile ilişkilerinde kişinin verdiği sözlere sadık kalması müslümanlığın göstergesidir. Aksi bir yol tutmak ise Peygamberimizin (s.a.v) de ifade buyurduğu gibi münafıkça bir ahlaktır. Müslüman ahlakına sahip bir kişi antlaşma yaptığında gereğini yerine getirir. Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri korur. Antlaşmaların Allah'a verilmiş sözler olduğunu bilir ve gereğini özenle yerine getirir. Hele bir de sözünü yeminle bağlamışsa bunun Allah'ı kendine kefil kılmak olduğunu bilir, Pekiştirdikten sonra sözünü asla bozmaz. Sözlerini tutan insan aynı zamanda hem ahdine hem de muhataplarına vefa göstermiş olur. O, saygılı, doğru, dürüst, hakkaniyetle davranan, maddeten ve manen temiz olmayı seven biridir. Ahde vefanın anlamını kavramamış bir insandan yalan, hile, saygısız, emanete hıyanet beklenebilir. Sözünde duran kimseler, içinde yaşadıkları toplum tarafından da sevilirler. Dürüstlükleri, eminlikleri ve güvenilir oluşları sebebiyle herkes onlara saygı ve güven duyar. Böylece toplumda birlik, beraberlik ve barış hakim olur. Sözlerini çiğneyip duran, yalan dolana sapan insanarsa hem kulların hem de Allah'ın sevgisinden uzaklara düşer; yalnız ve mahzun bir hayat sürerler.