Sosyal ilişkilere dair görev ve sorumluluklarımız Güzel başlangıç... Bir toplumda, davranışları denetlemeye yönelik benimsenmiş ve örf haline gelmiş kurallar vardır. İnsanlar bu kurallar sayesinde toplum içinde ve bir arada yaşarlar. Adab-ı muaşeret, görgü kuralları, sosyal davranış kuralları, nezaket kuralları gibi isimlendirmelerle de anılan bu kurallara uymak, insanlar arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olacak güzel bir başlangıç adımı atılmasını sağlar. Toplumsal ayar... Sosyal davranış kuralları hukuk kuralları gibi yazılı değildir. Bu kurallara uyanlar taktir edilmek dışında bir ödül kazanmaz, uymayanlar da ayıplama dışında bir yaptırımla karşılaşmaz. Ancak bir topluma giren kişi bunları diğer insanların münasebetlerinde göre göre, çevresinde gözlemleyerek zamanla öğrenir. Bu kurallar, her toplumun kendi gelenek ve kültür değerlerine göre şekillenir. Her birinde az ya da çok benzeşen ve değişen yönler vardır. Ancak öz hepsinde aynıdır. Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan karşındakine de öyle davran! Bu davranış kuralları dinin esaslarıyla çelişmediği sürece müslüman birey tarafından dikkate alınır. Güzel ahlakın tezahürü... Dinimiz, insanların birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olmalarını ve güzel geçinmelerini emreder. Bir toplumda güzel geçimin yerleşmesi de bireylerin birbirlerine karşı saygılı, diğerkam, alçak gönüllü olmalarına bağlıdır. Herkes için farklı... Sosyal davranış kuralları insanlar birbirini daha yakından tanıdıkça, aralarındaki sevgi güçlendikçe, açık kalplilik ve samimiyet geliştikçe daha farklı bir boyut kazanır. Belki başlangıçta seçicilik gibi gelen bu kurallar, zamanla muhatabımıza ve onunla oluşturduğumuz ilişkiye gösterdiğimiz hassasiyetin bir göstergesine dönüşür. Önceleri kişiye yük gibi gelse de zamanla ince bir zevk halini alır.