Sıfatü's-salat ne demektir

Konusu 'Namaz kılmak' forumundadır ve Adile tarafından 21 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Sifâtü’s-salât nedir

    Namazın farz ve vaciplerine, sünnet ve adabına uygun şekilde kılınışına ilmihal dilinde “sıfatü’s-salat” denilir. Peki namaz nasıl kılınır? İşte cevabı…

    Namaz kılacak kişi abdestli ve kıbleye yönelik olarak durup ellerini kaldırır ve niyet ederek Allahüekber der, ellerini bağlar. Sübhaneke’llahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve teala ceddüke vela ilahe gayrük der. İmama uymuş (muktedî) değilse, Eûzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm. Bismillahi’r-rahmani’r-rahîm der ve Fatiha’yı okur. Fatiha’nın bitiminde amin der, besmelesiz olarak bir sûre veya birkaç ayet okur (zamm-ı sûre). Ardından Allahüekber diyerek rükûa gider. En az üç kere Sübhane rabbiye’l-azîm dedikten sonra Semiallahü limen hamideh diyerek doğrulur ve Rabbena lekel-hamd der. Ardından Allahüekber diyerek secdeye gider. Bedensel bir engeli yoksa yere önce dizlerini, sonra ellerini ve sonra yüzünü koyar, kıyama dönerken de bunun aksini yapar. Secdede en az üç kere Sübhane rabbiye’l-a‘la dedikten sonra yine Allahüekber diyerek ara oturuşu (celse) yapar, sonra yine Allahüekber diyerek ikinci secdeye gider ve yine üç kere Sübhane rabbiye’l-a‘la dedikten sonra Allahüekber diyerek ikinci rek‘ata kalkar.

    İkinci rek‘at da birinci rek‘at gibidir. Şu kadar ki ikinci rek‘atta elleri kaldırma, Sübhaneke ve eûzü yoktur. Ayağa kalkınca el bağlayıp besmele ile Fatiha’yı okur ve amin dedikten sonra Fatiha’ya bir sûre veya birkaç ayet ekler. Daha sonra birinci rek‘atta olduğu gibi rükû ve secdeleri yapar. İkinci secdeden sonra ka‘de yapıp et-Tahiyyatü lillahi ve’s salavatü ve’ttayyibat. es-Selamü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh. es-Selamü aleyna ve ala ibadillahi’s-salihîn. Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlüh der.

    Kılacağı namazın rek‘at sayısı ikiden fazla ise bu “ilk oturuş” (ka‘de-i ûla) olur. Bu oturuşta Tahiyyat’a bir şey eklenmez ve Allahüekber diyerek üçüncü rek‘ata kalkılır. Kalkacağı zaman ellerini dizleri üzerine getirir, öyle kalkar. Kıyamda el bağlayıp besmele ile Fatiha’yı okur ve amin der. Bundan sonra yapılacak şeyler namazın farz olup olmamasına göre küçük değişiklikler gösterir:

    a) Bu kıldığı farz namaz ise Fatiha’dan sonra sûre veya ayet okumayıp rükûa varır. Secdelerden sonra, eğer varsa dördüncü rek‘ata kalkar, dördüncü rek‘at da üçüncü rek‘at gibidir. Dördüncü rek‘at yoksa ikinci secdeden sonra oturur (son oturuş=ka‘de-i ahîre).

    b) Kıldığı namaz farz değilse, farklı olarak üçüncü rek‘atın Fatiha’sına amin dedikten sonra, bir sûre veya birkaç ayet okur. Sonra rükûa ve secdeye varır. Dördüncü rek‘at, üçüncü rek‘at gibidir. Dördüncü rek‘atın secdeleri yapılınca oturulur. Bu oturuş, üç rek‘atlı namazların üçüncü rek‘atının ve iki rek‘atlı namazların ikinci rek‘atının bitiminde yapılan oturuş gibi, son oturuş (ka‘de-i ahîre) adını alır. Son oturuşta Tahiyyat’tan sonra salavat ve dualar okunur, ardından selam verilir.

    SALAVAT

    Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed, kema salleyte ala İbrahîme ve ala ali İbrahîm. İnneke hamîdün mecîd. Allahümme barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammed, kema barekte ala İbrahîme ve ala ali İbrahîm. İnneke hamîdün mecîd.

    DUALAR

    Son oturuşta salavat getirdikten sonra yapılacak dua, ayetlerden iktibas edilebileceği gibi hadislerden de edilebilir.
    ayetlerden alınarak yapılabilecek duaya örnek:

    Rabbena atina fi’d-dünya haseneten ve fi’l-ahireti haseneten ve kına azabe’n-nar, bi rahmetike ya erhame’r-rahimîn (el-Bakara 2/201).

    Rabbena la tüziğ kulûbena ba‘de iz hedeytena ve heb lena min ledünke rahmeten inneke ente’l-vehhab (al-i İmran 3/8).

    Rabbic’alnî mukýme’s-salati ve min zürriyyetî rabbena ve tekabbel dua. Rabbenağfir lî ve li-valideyye ve li’l-mü’minîne yevme yekumü‘l-hisab (İbrahîm 14/40-41).

    HADİSLERDEN İKTİBAS EDİLEBİLECEK DUAYA ÖRNEK:

    Allahümme innî es’elüke mine’l-hayri küllihî ma alimtü minhü ve ma lem a‘lem ve eûzü bike mine’ş-şerri küllihî ma alimtü minhü ve ma lem a‘lem.

    Türkçesi: “Allahım bildiğim bilmediğim bütün iyilikleri senden istiyorum, bildiğim bilmediğim bütün kötülüklerden sana sığınıyorum“.