İSTİGFAR VE SEYYİDÜL İSTİĞFAR Cenabı Hak Kur'anda buyuruyor "Allah'tan af ve mağfiret dileyiniz, Allah rahmeti çok olan bir bağışlayıcıdır" (Nisa Sûresi Ayet 106) "Ey iman edenler töybe-i Nasuh ile (Öğüt verici) bir tövbe ile Allah'a tövbe ediniz" (Tahrim Süresi Ayet 8) Allah kullarının tövbelerini kabul eder, günahlarını bağışlar, Allah bütün yaptıkarını bilir, inanıp iyi işler yapanların dualarını kabul eder. Ve derecesini arttırır. Kafirlere gelince onlara şiddetli azap vardır.( Şuara Sûresi Ayet 26.) Cenabı Hak bir çok ayeti kerime'de bize tövbe ve istiğfar etmemizi emrediyor. Tövbe demek; O işi bir daha işlemeyeceğine dair söz vermek, istiğfarda «Kusurumu affet, demektir. Bir insan akşam yattığı zaman Cenabı Hak'tan af ve mağfiret dilemeli. Ve iyi şeyler düşünmeli. Çünkü, uyku ölümün küçük bir halidir. Yatıp da kalkmamak var... Dualara başlamadan evvel istiğfar çekmeli 100 kere (Estağfirullah el azim) demeli. Büyük istiğfarlar 3 kere okunur. Burada bir büyük istiğfar ve Seyyidil istiğfarı sunuyorum. İstiğfar insanı tertemiz yapar kalbe ferahlık verir. Ve iyi niyetle insanı iyilik yapmaya sevk eder günah işleyenin kalbi kararır. Bu günahlar birikirse o insanın manevi hali sekteye uğrar ve eğer yaptığı günahta bir şahsı incitmişse ondan da helallik dilemesi ve gönlünü alması lazımdır. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM «Estağfirullah el azîm, el kerim lã illahe illâ hû, el hayyül kayyumu ve etubû ileyh tövbeten abdün zalimün li nefsihi lâ yemlikü linefsihi mevten velâ hayeten velâ nüşûra.» Toplu olarak manası: Azamet, lütuf sahibi daima diri, kainatı idare eden. Azamet, lütuf sahibi daima diri, kainatı idare eden kulun tövbesini hayatta ve mahşerde devam ettir. SEYYİDÜL-İSTİĞFAR DUASI BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Okunuşu: “Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente” Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur.»”