Seyyid Hasan Sabri Efendi Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Hakkında Bilgi

Konusu 'Biyografiler' forumundadır ve Lasey tarafından 13 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Seyyid Hasan Sabri Efendi Hakkında Bilgi

    Seyyid-Hasan-Sabri-Efendi-Hakkında-Bilgi.


    Ailesi ve Doğumu

    Seyyid Hacı Hasan Sabri Efendi, Konya vilâyetinin Hâdim Kasabası’nda 1857 (h.1273) yılında dünyaya gelmiştir. Babası Hâdimî Hasan Fakih-zâde Seyyid Abdülbâki Efendi’dir. Hasan Sabri Efendi, akrabası olan Bâyezid Cami-i şerifi Dersiâmı ve Huzur dersi muhataplarından nesebi baba tarafından Şeyh Seyyid Abdülkadir Geylânî, anne tarafından Şeyh Seyyid Sâdeddin elCibâvî’nin soyuna mensup Seyyid Hüseyin Hâmid el-Hâdimî Efendi’nin silsilenâmesini Şeyhülislâmlık bünyesindeki Nakîbüleşrâflık Müessesesi’ne sunarak seyyidliğini ispatlamıştır. Hasan Sabri Efendi’nin Şeyhülislâmlığa sunduğu tercüme-i hâlinde babasının “…sâdât-ı ‘aleviyeden olduğu…” ifadesi ve Seyyid Hüseyin Hâmid el-Hâdimî ile akrabalığı onun da bu kutlu soydan geldiğini göstermektedir. Sâdât-ı ‘Aleviyye’den olması hasebiyle de “seyyid” olarak şöhret bulmuştur.

    Tahsil Hayatı

    Hasan Sabri Efendi, ilim yolculuğuna Hâdim’de başlayarak sarf, nahiv, fıkıh ve hadis gibi temel İslâmî ilimleri tahsil ettikten sonra Dersaadet’e gelmiş ve Meşihât-i Ulyâ Müsteşarı Abdülkadir Râşit Efendi’nin ders halkasına devam etmiştir. Üç yıllık tahsilden sonra 1887 yılında bu hoca efendiden icâzet alarak dönemin ilköğretim ve lise öğretmenlerinin yetiştirildiği ve bir nevi Eğitim Fakültesi sayılan Dârü’l-muallimîn’e girmiştir. Üstün başarı ile geçen öğrencilik hayatının ardından bu fakülteden de mezun olmuş, 1890 yılında Ruûs imtihanında ehliyet ve liyâkatini ispatlayarak Bâyezid Cami-i şerifi dersiâmları arasına katılmıştır. Arapça’nın yanı sıra iyi derecede Fransızca da bilmektedir.

    Öğretim Hayatı ve Hizmetleri

    Seyyid Hasan Sabri Efendi, öğretim ve hizmet hayatına Bâyezid Cami-i şerifinde dersiâmlık vazifesi ile başlamış, ömrünün neredeyse tamamını dersiâm olarak sürdürmüştür. Medresede Buhârî-i şerif dersleri vermiş ve görevindeki liyâkati sebebiyle birçok kez taltif ve takdire mazhar olmuştur.


    Seyyid Hasan Sabri Efendi, dinî muhtevalı eserlerin kontrolü için Şeyhülislâmlık bünyesinde kurulmuş olan Tedkîk-i Müellefât Encümeni’nde 15 Mart 1903 tarihinde âza olarak görev almıştır.10 Görev süresince Hıfz-ı Sıhhat-i Hüccâc, Tefsir-i Sâfi, Menâsik-i Hacc-ı Şerîf, Tabâbet ve Hıfzu’s-sıhha, Muhtasaru’l-evrâd, Tarih-i İslâm, İlmihal Risâlesi, Mesâil-i İslâmiyye, Nimet-i İslâm, Mezheb-i Ehl-i Sünnet, Tavzîh-i Hulâsa-i Akâid, Fazâilü’l-Muhammediyye, Kenzü’l-mühtedîn, Dürretü’lVâizîn, Mülteka’l-Ebhur, Şecerâtü’n-Nübüvve, Resâil-i İbn-i Abidin, Bâisü’l-mağfireti fî Beyâni ahvâli’l-vahdeti, Numûne-i Tarih-i İslâm, Müntehabu’l-Kelâm fî Tefsiri’lahlâm, Ta’tiru’l-enâm fî Tâbiri’l-Menâm, Kenzü’d-dakâik Şerhi ve Manastırlı İsmail Hakkı Efendi’nin kaleme aldığı Telhîsu’l-Kelâm fî Berâhini Akâidi’l-İslâm isimli eserler başta olmak üzere pek çok eserin tedkikini yapmıştır.11 Kurul âzalığı döneminde tedkik ettiği eserlerle ilgili yaptığı tenkitler sebebiyle zaman zaman uyarılmış olsa da bu husustaki hassasiyetinden ödün vermemiştir.
    İlmi pâyesi her geçen gün yükselen Seyyid Hasan Sabri Efendi, 20 Mayıs 1896’da ibtidâ-i hâric İstanbul Müderrisliği, 17 Haziran 1903’te ibtidâ-i dâhil ve 2 Mayıs 1910’da hareket-i dâhil pâyesine terfi etmiştir. 3 Şubat 1905’de icâzet vermeye başlamış ve “mücîz dersiâm” ünvanını almıştır. Hasan Ma’rûf Efendi gibi kıymetli talebeler yetiştirip icâzet vermiştir. 1877 (1293) yılı Osmanlı-Rus Savaşı’nda “Asâkir-i Muâvene-i İlmiye” ikinci taburunda savaşa katılarak verdiği mücadele ve savaştaki üstün başarısından dolayı kendisine altın liyâkat madalyası ve dördüncü rütbeden Osmanlı nişanı verilmiştir.
    14 Haziran 1911 tarihinde İdare-i Emvâl-i Eytâm Meclisi âzalığı, 14 Kasım 1912’de tekrar Tedkik-i Müellefât Heyeti âzalığı ve 11 Mart 1919’da Şurâ-yı Evkâf âzalığı görevlerine tayin edilmiştir.
    Seyyid Hasan Sabri Efendi, Ramazan ayında padişahın huzurunda yapılan “Huzur-ı Hümâyun” derslerinde Kastamonulu Mustafa Şükrü Efendi’nin “mukarrir”; Vezirköprülü Mehmed Ârif Efendi,Karahisar-ı Sâhibli Kâmil Efendi, Cizreli Hasan Hamdi Efendi, Elmalılı Mehmed Hamdi Efendi, Demirhisarlı Abdülvehhâb Efendi, Rizeli İbrâhim Hilmi Efendi, Safranbolulu Ahmed Efendi, Tekfurdağlı Mustafa Feyzi Efendi, Safranbolulu Osman Nûri Efendi, Darıdereli Mehmed Reşid Efendi, Zileli Abdurrahman Hilmi Efendi ve Seydişehirli Hasan Efendi’nin “muhatab” olduğu mecliste 1915-1920 (h.1333-1338) yılları arasında dersleri muhatap olarak müzakere etmiştir.

    Eserleri

    Hasan Sabri Efendi’nin kaleme aldığı “Meryem Ana Hutbesi ve Emsâline Reddiye: Îkâzu’l-Mü’minîn fî Reddi’s-Salîbîn” isimli eseri, Osmanlı Devleti’nin son döneminde misyonerlik faaliyetlerine karşı yazılmış eserlerin başında gelmektedir. Fransızca’yı iyi derecede bilmesi sayesinde eser ve makalelerinde batılı yazarlardan geniş şekilde istifade etmiş ve yeri geldiğinde onları tenkitten de geri durmamıştır.
    Hasan Sabri Efendi’nin ifadesiyle Osmanlı’nın son döneminde mantar gibi ortaya çıkan oryantalistler, hıristiyan inançlarını yaymak için hutbe başlığı altında yazılar kaleme almakta ve müslümanların itikadını zayıflatmaya çalışmaktadır.
    Eserin mukaddime bölümünde eserin yazılış serüveni anlatılmaktadır. Burada, İsâ ‘aleyhisselâmın ulûhiyetini reddetmek ve efrâd-ı beşerden olduğunu ispat etmek için bir reddiye hazırlamaya karar verdiğini ve böylece bu eserin ortaya çıktığını zikretmektedir. Eserdeki savunmacı yaklaşım ve kullandığı üslûp bize içinde bulunduğu dönemdeki Osmanlı aydınlarının misyonerlerin Kur’ân-ı Kerim ile ilgili ithamları karşısındaki tutumları hakkında bilgi vermektedir. Eserin sonunda ise “Tuhfetü’lErib Fi’r-Reddi ‘ala Ehli’s-Sâlib” isimli eserin müellifi Abdullah Tercüman’ın biyografisi verilmekte ve ihtidâsı anlatılmaktadır.

    Makaleleri

    Seyyid Hasan Sabri Efendi’nin Beyânu’l-Hak gazetesinde “İltizam-ı Adalet”21 başlıklı makalesi ve ayrıca Meşrutiyet döneminde yayın hayatına başlayan dinî, edebî ve siyasî içerikli, haftada bir kez perşembe günleri neşredilen Mikyâs-ı Şeriat Mecmuası’nda çeşitli makaleleri yayınlanmıştır.

    Vefatı

    Gerek kaleme aldığı makalelerle gerek tedkik ederek yayınlanmasına öncülük ettiği eserlerle ilim dünyasına büyük katkı sağlayan ve aynı zamanda kıymetli âlimler yetiştiren Seyyid Hasan Sabri Efendi, 3 Şubat 1931 tarihinde vefat etmiştir.
    KAYNAK: Din ve Hayat Dergisi