Şeyma peygamber efendimizin nesidir

Konusu 'Hz.Muhammedin hayatı' forumundadır ve Adile tarafından 18 Aralık 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Peygamber Efendimizin süt kardeşi Şeyma Hakkında bilgi

    Şeyma binti Haris radıyallahu anha Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) süt kızkardeşi!.. Çocukluk yıllarında annesi Halime hatun ile Resul-i Ekrem Efendimiz'e (s.a.s) hizmet etmiş bir bahtiyar hanımefendi!.

    Şeyma’nın (radıyallahu anha) bir adı da Huzafe’dirve Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) süt annesi Halime es-Sadiye’nin kızı ve Efendimiz’in kız kardeşidir. Şeyma (radıyallahu anha), Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s) küçükken Efendimiz’in bakımında annesine yardım ederdi ve Efendimiz (s.a.s) peygamberlik vazifesi verilmiş, Mekke-Medine dönemi derken üzerinden yıllar geçmişti. Nihayet Allah Azze ve celle, Resulü’ne öz yurdu olan Mekke’nin fethini nasip etmişti ve Mekke’nin fethi gerçekleştirilince, Hevazin ve Sakif kabilelerinin içlerine korku düştü.

    Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) kendilerine doğru yürüyeceğini zannediyorlardı ve bu korkuyla, Resulullah’ın kendi içlerinde emzirdiği kimseler olan Beni Sad ibn-i Bekr kabilesiyle birlikte
    Hevazin, Sakif, Nesr kabileleri de birleşerek yanlarına mallarını,kadın ve çocuklarını alarak savaşmak için Müslümanlara karşı hazırlık yapmaya başladılar.


    Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) bu hazırlığı haber alınca, Mekke’den on bin kişilik bir kuvvetle onların üzerine yürüyerek Hevazin’de onları bozguna uğrattı ve savaş bitince, birtakım ganimet ve esirler ele geçirilmişti. Esirler arasında Resul-i Ekrem Efendimiz'e (s.a.s) küçükken bakan süt kardeşi Şeyma da vardı.

    Ashabın yanına sokularak,“Ben sizin Efendiniz’in kız kardeşiyim” dedi ve onu Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) huzuruna getirdiklerinde, “Ben senin kız kardeşinim” dedi. Aradan uzun yıllar geçtiği için Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s), Şeyma’yı tanıyamamıştı ve Şeyma (radıyallahu anha), Efendimiz'e diğer süt kardeşleri Abdullah ve Ense’yi hatırlattı.

    Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s), “Peki, buna işaret eden bir şey var mı?” diye sordu. Şeyma (radıyallahu anha) da, “Sırtımda yere çömeldiğim bir esnada bıraktığın bir yara izi var, siler vadisinde, biz ailemizin davarlarını otlatıyorduk ve o zaman benim babam, senin de babandı, benim annem senin de annendi; sana ben de bakmıştım. Hatırladın mı şimdi Ya Resulallah?” dedi. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s) izi görünce onu tanıdı ve “Hoş geldin” diyerek hırkasını yere serip üzerine oturttu.

    Efendimiz'in mübarek gözleri yaşlandı, süt anne ve süt babasının durumlarını sordu, Şeyma, onların daha önce ölmüş olduklarını haber verdi. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s) ona, “Eğer kavmine dönmek istersen seni göndereyim, istersen itibarlı ve sevilen biri olarak burada kal.” dedi. Şeyma (radıyallahu anha): “Ben dönmek istiyorum, bana ihtiyacım olan şeyleri verip beni kavmimin yanına geri gönder” dedi ve Müslüman olup Resul-i Ekrem Efendimiz'i (s.a.s) bir kez daha sevindirdi. Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.s) ona birçok ganimet verdi ve kavmine gönderdi.