Şeyma Binti Haris (r. anha)'nın hayatı hakkında bilgi

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Beyza tarafından 17 Ağustos 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Şeyma Binti Haris(r. anha) kimdir?

    Şeymâ’nın (radıyallahu anhâ) bir adı da Huzafe’dir. Resûlullah’ın (aleyhisselâm) süt annesi Halime es-Sadiye’nin kızı ve Efendimiz’in kız kardeşidir. Şeyma (radıyallahu anhâ), Resûlullah küçükken Efendimiz’in bakımında annesine yardım ederdi.Resûlullah’a (aleyhisselâm) peygamberlik vazifesi verilmiş, Mekke-Medine dönemi derken üzerinden yıllar geçmişti. Nihayet Cenab-ı Hakk, Resûlü’ne öz yurdu olan Mekke’nin fethini nasip etmişti. Mekke’nin fethi gerçekleştirilince, Hevazin ve Sakif kabilelerinin içlerine korku düştü. Resûlullah’ın kendilerine doğru yürüyeceğini zannediyorlardı. Bu korkuyla, Resûlullah’ın kendi içlerinde emzirdiği kimseler olan Beni Sâd ibn-i Bekr kabilesiyle birlikte
    Hevazin, Sakif, Nesr kabileleri de birleşerek yanlarına mallarını,kadın ve çocuklarını alarak savaşmak için Müslümanlara karşı hazırlık yapmaya başladılar. Resûlullah (aleyhisselâm) bu hazırlığı haber alınca, Mekke’den on bin kişilik bir kuvvetle onların üzerine yürüyerek Hevâzin’de onları bozguna uğrattı. Savaş bitince, birtakım ganimet ve esirler ele geçirilmişti. Esirler arasında Resûlullah’a küçükken bakan süt kardeşi Şeyma da vardı. Ashabın yanına sokularak,“Ben sizin Efendiniz’in kız kardeşiyim.” dedi.Onu Resûlullah’ın huzuruna getirdiklerinde, “Ben senin kız kardeşinim.” dedi. Aradan uzun yıllar geçtiği için Resûlullah,Şeymâ’yı tanıyamamıştı. Şeymâ (radıyallahu anhâ), Resûlullah’a diğer süt kardeşleri Abdullah ve Ense’yi hatırlattı. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Peki, buna işaret eden bir şey var mı?” diye sordu.Şeymâ (radıyallahu anhâ) da, “Sırtımda yere çömeldiğim bir sırada bıraktığın bir yara izi var. Siler vadisinde, biz ailemizin davarlarını otlatıyorduk. O zaman benim babam, senin de babandı. Benim annem senin de annendi; sana ben de bakmıştım. Hatırladın mı şimdi Yâ Resûlallah?” dedi.Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) izi görünce onu tanıdı. “Hoş geldin”diyerek hırkasını yere serip üzerine oturttu. Mübarek gözleri yaşlandı. Süt anne ve süt babasının durumlarını sordu. Şeymâ, onların daha önce ölmüş olduklarını haber verdi. Resûlullah (aleyhisselâm) ona, “Eğer kavmine dönmek istersen seni göndereyim,istersen itibarlı ve sevilen biri olarak burada kal.” dedi.Şeymâ (radıyallahu anhâ): “Ben dönmek istiyorum, bana ihtiyacım olan şeyleri verip beni kavmimin yanına geri gönder.” dedi ve Müslüman olup Resûlullah’ı bir kez daha sevindirdi. Resûlullah (aleyhisselâm) ona birçok ganimet verdi ve kavmine gönderdi. Şeymâ
    (radıyallahu anhâ) da, Resûlullah’ın küçüklüğünde ona oyun oynatırken söylediği şiiri hatırlatıp okudu: “Ey Rabbimiz, Muhammed’i bize bırak ki, onun delikanlılığını göreyim. Sonra onu itaat edilen bir efendi göreyim. Düşmanlarının ve hasetçilerinin yüzüstü geldiklerini göreyim. Ona, ebediyen devam eden bir şeref ve izzet ver.”Şeymâ’nın (radıyallahu anhâ) küçükken söylediği şiir ve duası, Allah(celle celâluhû) katında kabul görmüştü. Duasının kabul edildiğini Allah (celle celâluhû) ona da göstermişti.