Biyografi Şeyh şamil kimdir kısaca

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Lasey tarafından 27 Aralık 2015 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Şeyh şamil kısaca hayatı

    İmam Şamil zamanındaki Dağıstan alimlerinden Şeyh Muhammed Tahir (v. 1879) diyor ki:

    Bu asırda Dağıstan ahalisi arasında Müslümanlığın sadece ismi kaldı, aralarında iyiliği emreden ve kötülüğü nehyeden kimse kalmadı. Hakimler din ile değil örf ve adetlerle hüküm veriyorlar ve böyle yapan reisleri methedip bunu adaletten sayıyorlar.

    İctimai hayatta da pek fena işler olmaktadır. Daima Ruslar ile oturup kalkıyorlar, onlar gibi yaşıyorlar. Hatta Müslümanlar üzerine dahi onlar ile birlikte harb ediyorlar. Dini hükümleri bırakıyor, aralarındaki ihtilafları Ruslara hallettiriyorlar. Dağıstan ahalisi dünyalarını imar için böyle hareket etmeyi kendilerince zaruri görüyorlar. Hak Teala’nın dini ile amel etmeyi fesad ve helak sebebi addediyorlar.

    İşte ahali bu perişan halde iken Allahü Teala içlerinden Şehid Gazi Muhammed gibi bir zatı çıkardı. Unutulmuş olan dinin hükümlerini onlara hatırlatıp öğretti, İslam dinini ve Resulullah’ın sünnetini bu beldelerde tecdid ve ihya etti. Ondan sonra Şehid Hamza onun yerine geçip onun yolundan gitti. Ondan sonra Allahü Teala, cihadı bütün cihanda meşhur olan Şeyh Şamil’i gönderdi.

    Şeyh Şamil, alim, arif, heybetli, nefsi ile ve din düşmanlarıyla cihad eden, her türlü güçlüklere sabreden bir zat idi. Ruslarla cihadı sırasında Haremeyn-i Şerifeyn (Mekke ve Medine) Müslümanlar’ı, Belh ve Buhara şeyhleri, doğudan batıya yeryüzündeki salihler onun muvaffakiyeti için dua ettiler.

    Hidayete sevketmeye çalıştığı halk, hep Ruslar’ın dünya zenginliklerine ve refahlarına tamah ediyorlardı. Onları gafletten ikaz için çok uğraştı. Şeyh Şamil, maddi bütün imkansızlıklara, zahiresinin ve adamlarının azlığına rağmen en tehlikeli yerlerde dahi din düşmanlarının karşısına çıktı, büyük gazalarda bulundu, birçok kerametleri görüldü. Petersburg ve bütün Rus memleketlerinde onun adı hürmetle anılırdı. Bu ancak Allahü Teala’nın ona lütfudur. (Barikatü’s-Süyuf)