Kimlere hangi hallerde selam verilmez? -Bir kişi bevlini yapıyor veya buna benzer bir durum içerisindeyse, ona selam vermek mekruhtur. Ona selam verildiği zaman cevabı verilmez. - Derin veya hafif uyku halinde olanlara da selam verilmesi mekruhtur. - Namaz kılana, ezan yahut kamet getirmekte olan müezzine selam vermek mekruhtur. - Hamamda yıkanmakta olana selam vermek mekruhtur. Çünkü bütün bu hallerdeki kişiler, bulundukları durum itibariyle selamı almaya muktedir değildirler. Bu sebeple, bu gibi hallerde olan birine selam veren kişi de onlardan selamın karşılığını alamaz. - Aynı şekilde yemek yiyen ve lokma ağzında olana selam vermek de mekruhtur. Ancak yemek yediği halde ağzında lokma yok ise ona selam vermekte bir beis yoktur. Ağzında lokma olmayan kişinin bu selama icabet etmesi gerekir. - Alışverişte ve diğer muamelelerde selam verebilir ve selamın karşılığının verilmesi de farzdır. Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre, Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Binitli olan yayaya, yaya olan oturana, az olan topluluk çok olana selam vermelidir." (Buhari, İsti'zan, 5.) Bu kaide gereğince, şayet çok olan bir topluluk az olana, büyük küçüğe, selam verecek olsa mekruh olmaz. Belki sadece ilk önce selam vermesi gerekenlerin hakkına riayet edilmemiş olur. Bu saydığımız edepler, iki kişinin veya grubun yolda karşı karşıya gelmeleri esnasında söz konusudur. Yoksa, oturan birinin yanına gelip oturduğunda, gelen kişi küçük büyük, az veya çok ne olurlarsa olsunlar sonradan geldikleri için selamı onların vermeleri gerekir. Eğer kişi, karşılaşabileceği çokça insanların bulunduğu çarşı, pazar ve sokaklarda geziyorsa, mümkün olduğunca vermeye çalışır ancak gördüğü herkese selam vermeye kalksa, yapması gereken pek çok mühim işten geri kalacaktır. Zaten örf açısından da bu çok zor bir iştir.