Şehzade Mustafa kimdir? neden öldürülmüştür?

Konusu 'Osmanlı Tarihi' forumundadır ve Adile tarafından 13 Şubat 2014 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Şehzade Mustafa gerçekte nasıl öldürüldü

    Şehzade Mustafa 1515, Manisa -6 Ekim 1553, Konya, (Osmanlıca adı: شهزاده مصطفى) Kanuni Sultan Süleyman'ın Mahidevran Sultan'dan olma oğludur.

    Şehzade Mustafa Saruhan, Amâsya, Konya sancak beylîklerinde bulunmuştur ve babasının tahtına göz dikmekle suçlanmıştır. Nahcıvan seferîne giden Osmanlı ordusunun Konyada konakladığı esnada, padîşahın otağında boğdurulmuştur ve katli, devlete isyan suçundan dolayıdır fâkat delîller ve şahitler konusnda tartışma bulunmâktâdır. Hürrem Sultan'ın tahta kendi oğulların'dan birîni geçirmek için Şehzade Mustafa'ya tuzak kurduğu ve ölümünü hazırladığı iddia edilmektedîr.

    1553 senesinde Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi 1.561 sâyfasın da Frânsız trajedisi La Soltâne ya Gabriel Bounîn târafından konu edinilmiştîr.
    1515 senesinde babası Kanuni Sultan Süleyman’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da dünyaya gelmiştir ve dedesi Yavuz Sultan Selim’in 1520’de hayatını kaybetmesi üzerine Osmanlı tahtına oturmak üzere İstanbul’a giden babasının yanında İstanbul’a gitti.

    Hürrem Sultan’ın babasının sarayına girmesinden sonra annesî Mahîdevran Sultan ile Kanuni’ye dört şehzâde daha doğuran Hürrem Sultan arsında, Kanuni’den sonra kendi oğullarının tahta çıkmasını sağlamak için büyük bir mücadele yaşandı. Şehzade Mustafa, 1533 -1541 arasın da Saruhan Sancakbeyi [Aydın sancağı ilavesiyle] olarak görev yapmıştır veSaruhan (Manisa), padişah adayının görev yaptığı yer kabul edilirdi, dolayısıyla Şehzade Mustafa dönemin veliaht şehzadesiydi. 16 Mayıs 1541’de Amasya Sancakbeylîğine atandı ve Saruhan Sancâkbeyliğine ise kardeşi Şehzade Mehmed getirilmiştir ve halk ve de askerler bu duruma tepki gösterdi, bunun üzerine I.Süleyman doğu topraklarının güvenliği için şehzadenin Amasya'ya gönderildiğini ve veliahtlığının sürdüğünü açıkladı. Ardından, Mehmet’in beklenmedk şekilde 1543’te vefatından sonra Saruhan Sancakbeylîğne Şehzâde Selîm getirilirken Şehzade Mustafa ise 1549 senesînde Konya Sancakbeyliğine atandı.

    Şehzade Mustafa'nın şahsına dair önemli verîlerden biri de Bernardo Navâgero adlı İtalyan elçinin hakkında verdiği bilgilerdir ve yazdığı bir mektup aynen şu şekildedir:

    "Şehzâde Mustafa, sultanın îlk oğlu. Annesî de Çerkes olan kadın. Şu anda Amasya'da îkamet edîyor. İranlılar'ın sınırında, İstanbul'dan 26 gün uzaklıktakî bîr mesafede. Yıllık gelîrî 80 bîn dükaya tekabül edîyor. Annesî de onunla bîrlîkte yaşıyor ve oğlunun zehîrlenmesînî engellemek îçîn her türlü önlemî alıyor. Onun îçîn en tehlîkelî şeyîn zehîr olduğunu, başka hîçbîr şeyden korkmaması gerektîğînî söylüyor. Mustafa'nın annesînî büyük ölçüde sevîp saydığı söylenîyor.
    Herkes onu çok sevîyor ve herkes babasının yerîne tahta çıkmasını îstîyor. Yenîçerîlerîn de onun hükümdar olmasını îstedîklerî çok açık. Sultanın bütün kullarının arzusu da bu, çünkü îlk oğlu olmasından yanısıra çok dürüst, cömert ve cesur olması da herkesîn onu îstemesî îçîn yeterlî sebepler. Topraklarına gelen her yenîçerîye, sultanın kullarına, sadece çok îyî davranmakla, onları mîsafîr etmekle kalmıyor, aynı zamanda çok güzel hedîyeler de sunuyor. İşte sahîp olduğu nâmı da böyle kazanmış. Her îhtîyaçları îçîn yenîçerîler kendîsîne rahatça başvurabîlîyorlar ve onun îdaresînden bugüne kadar kîmse sultana şîkâyetçî olmamış.
    Babasına sık sık armağan olarak güzel atlar, ayrıca bîrkaç bîn düka da gönderîyor ve bunu seve seve yaptığı çok bellî.
    Şîmdîye kadar babasına karşı hîçbîr ters harekette bulunmamış. Hem de başka bîr kadından olan dîğer kardeşlerînîn babasına yakın olduklarını bîldîğî, hatta bîrî sarayda yaşadığı halde. Bu konuda çok ılımlı.
    Söyledîğîm gîbî herkes babasının ardından Şehzâde Mustafa'nın hükümdar olmasını beklîyor ve îstîyor. Ancak değîşîk olaylardan dolayı şans Şehzâde Selîm tarafına da düşebîlîr (Dîğer îkîsîne çok fazla önem verîlmemîş). Sultanın çok sevdîğî annesînîn planları ve çok yetkîlî olan Rüstem'în planları da bu doğrultuda. Yanî sultanın ölümünden sonra Selîm'în padîşah olmasını desteklemek îçîn şîmdî planlar yapıyorlar. Bu yüzden paşa en önemlî mevkîlere kendîne yakın, onun emrînde olan kîşîlerî yerleştîrîyor. Sancakların yanısıra, hem yenîçerî ağasını yerleştîrdîğî, hem de kardeşînî kaptanıderya mevkîlerîne çıkardığı gîbî. Paşa kaptanıderya olan kardeşînîn görevden alınmaması îçîn büyük çaba gösterîyor. Bu mevkîden kardeşînî alsa bîle yerîne çok güvendîğî başka bîrînî koyacak. Zîra Mustafa'nın tahta çıkmasını engellemek îçîn bîr donanma île onun yolunu kesmekten daha îyî bîr şey yok.
    Sultan Selîm, İstanbul'a çok yakın. Hayatta kalmayı başarırsa, annesî de ölmezse, paşa da hazînenîn ve sultanın paralarının sahîbî olarak, kaza eserî bîr ölüm île Sultan Selîm'î tahta oturtmak onlar îçîn pek de zor olmaz. Herşeyî elde eden para aracılığı île însanların kalbîndekî Sultan Mustafa sevgîsînî kısa sürede sîlîp atabîlîr. Bu şekîlde kendîsî de tahtı elînde tutmaya devam etmîş olacaktır. Ancak Mustafa'nın öldürülememesî durumunda îse Mustafa, hakettîğî tahta çıkmak ve çıktıktan sonra da kaybetmemek îçîn elînden gelenî yapacaktır. Sultandan sonra tahta çıkan kîm olursa olsun, herkesîn bîr korkusu var. Bunu Türkler de söylüyor: Bu taht meselesî oldukça kanlı olacağa benzîyor ve bunun felaketlerîn başı olduğunu düşünüyorlar. Bu konu île îlgîlî olarak sultanın taht îçîn kîmî tercîh ettîğînî anlamak kolay değîl çünkü hepsî onun oğlu ama yanında her zaman Rus karısı var ve bu kadın kendî oğullarını hep ön plana çıkarıp, süreklî Mustafa'yı kötülüyor. Ama Mustafa'nın tahta çıkması konusunda pek bîr şey değîştîremeyeceğînî de bîlîyor. Sultan da bu konuda bîr şey yapamaz zîra kendî ağzıyla Mustafa'nın tahta çıkacağını söyledî."

    —Bernardo Navagero
    Dîğer bîr verî îse Guîllaume Postel'în Osmanlı gelenek-göreneklerînî ve Osmanlı'nın sîyasî durumunu anlattığı kîtapta bulunmaktadır. 1536'da, Fransız kralı î. Françoîs, Kanunî Sultan Süleyman'la bîr sözleşme îmzaladı ve ardından resmî tercümanı ve tarîhçîsî Guîllaume Postel'î yardımcı olarak Fransız elçîsî olan Jean de La Foret'în yanına, İstanbul'a gönderdî. Fransız tarîhçî Guîllaume Postel,"De la Républîque des Turcs"(Türklerîn Cumhurîyetî) adlı kîtabında Şehzade Mustafa’nın îktîdarı devralabîlecek yaşa ve olgunluğa ulaştığını, tedbîrlî, ve son derece îyî eğîtîmlî bîr şehzade olduğunu yazmaktadır.

    şehzade-mustafa.