Sahurun feyiz ve bereketi nedir?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve saadet tarafından 10 Ekim 2017 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Sahurun feyiz ve bereketi nedir?

    Ebu Said el-Hudri Radiyallahu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

    “ Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları için dua ederler.” (Müsned, 3:44)


    Sahura kalkmak iki türlü berekete vesiledir. Birisi, sahur yemeğini yiyen insanın gündüz oruç sıkıntısını çok daha az çekmesi, oruca dayanıklı olmasıdır. Böylece Cenab-ı Hak onun rızkına, yediklerine bereket, bolluk ihsan eder.

    Diğeri de, seher vakti uyanık kalmakla insan, ibadete, duaya ve zikretmeye fırsat bulur. çünkü sahura kalkamayacak olsa o bereketli saatleri uyku ile geçirecek, dolayısıyla manevi hissesi az olacaktır.

    Hadisteki teşvik bu iki noktanın sağlanması açısından önem taşır.

    Ayrıca Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem iftar yemeğini acele tutarken, sahur yemeğini geciktirirdi. İmsak vaktinin girmesine yakın zamana kadar bekler, o zaman gelince yer içerdi. çünkü, yemek ne kadar geç yenirse o kadar geç acıkılır, oruca daha hazırlıklı olunur.

    Enes'in Radiyallahu Anh rivayetine göre ise Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem sahur yemeğini yememizi özel olarak tavsiye ederek şöyle buyururlar:

    “Sahur yemeği yiyin, zira sahur yemeğinde bereket vardır.” (Buhari, Savm: 20, Müslim, Sıyam: 45; Tirmizi, Savm: 17; Nesai, Savm: 18.)

    Oruç ibadeti Hz. Musa ve Hz. İsa'nın şeriatında da vardı. çünkü oruç semavi dinlerin ortak ibadetidir. Bakara Suresinde:

    “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki, takvaya erersiniz” buyurulur. (Bakara Suresi, 183)


    Ayette de açıkça ifade edildiği gibi Yahudi ve Hıristiyanlar da ilk zamanlar oruç tutuyorlardı. Fakat namaz ve zekat gibi diğer ibadetleri kendi elleriyle değiştirdikleri gibi, orucun vaktini, tutulma şeklini de değiştirdiler. İlk zamanlarda tuttukları oruçla bizim orucumuz arasında sadece bir fark vardı. O da sahur.

    Amr ibni As Radiyallahu Anhın rivayet ettiği bir hadiste Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bu farkı şöyle bildirir:

    “Bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.”
    (Müslim, Sıyam: 46; Ebu Davud, Savm: 15; Tirmizi, Savm: 17; Nesai, Savm: 27)