Sahabilerden Hind Binti Utbe (r. anha)'nın hayatı hakkında bilgi

Hind Binti Utbe (r. anha) kimdir?

Hind (radıyallahu anhâ), Utbe ibn-i Rebia’nın kızı ve Ebû Süfyan’ın hanımıdır. Ebû Süfyan’ın Müslüman olmasından sonra, fetih günü Müslüman olmuştur. İkisinin Müslüman olması arasında,sadece bir gün vardır. Hind ve Ebû Süfyan, Müslüman olduktan sonra, Peygamberimiz (aleyhisselâm) onların nikâhlarını kıydı.Hind (radıyallahu anhâ) izzet-i nefis sahibi, haşin bir hanımdı. Aynı zamanda çok zeki idi ve güzel fikir beyan edebilen bir kişiydi.Uhud Savaşı’na müşriklerin safında katılmıştı.Mekke Fethi’nin gecesinde, Hind’in Ebû Süfyan’a şöyle dediği rivayet edilir:
– Ben Muhammed’e biat etmek istiyorum. Ebû Süfyan:
– Sen, daha dün bu sözü yalanlamıştın. Hind (radıyallahu anhâ):
– Vallahi ben, bu geceden önce bu mescitte Allah’a hakkıyla ibadet edildiğini görmedim. Bu geceyi mescitte geçirenler, namaz kılarak sabahladılar. Ebû Süfyan:
– Sen Müslüman olacaksın, artık önüne kimse geçemez, dedi.Allah Resûlü (aleyhisselâm) kadınların biatini kabul edince, biat esnasında: “Hırsızlık yapmamak ve zina etmemek şartıyla!” deyince,Hind (radıyallahu anhâ):
– Müslüman olduktan sonra kadın hiç zina eder, hırsızlık yapar mı, dedi. Allah Resûlü:
– Çocuklarını da öldürmemek şartıyla, dedi. Hind:
– Yâ Resûlallah! Onları küçükken terbiye edip de büyüyünce hiç öldürür müyüz, diyerek, samimi bir şekilde biat etti.Hind (radıyallahu anhâ), bir defasında Resûlullah’a gelip, Ebû Süfyan’ı şikâyet etti:
– Ebû Süfyan çok cimri. Ne bana ne de çocuklarıma yetecek kadar yiyecek veriyor! Resûlullah (aleyhisselâm):
– Onun malından uygun bir şekilde, sana ve çocuklarına yetecek kadar alabilirsin, buyurdu.Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Hind binti Utbe, Allah Resûlü’ne geldi ve:
– Ey Allah’ın Resûlü, yeryüzünde hiçbir ailenin zelil olması,bana senin ailenin zelil olmasından daha sevimli gelmezdi. Bu gün ise, yeryüzünde hiçbir ailenin izzetli olması, bana senin ailenin izzetli olmasından daha sevimli gelmiyor, dedi. Efendimiz (aleyhisselâm):
– Varlığım kudret elinde olana and olsun ki, ben de aynı kanaatteyim,buyurdu.”

İbn-i Hacer der ki: “Hadiste Hind’in zekâ seviyesinin yüksekliğine ve bunu konuşmada ustaca kullanmasına bir işaret vardır.”Hind (radıyallahu anhâ), Müslüman olduktan sonra geçmişini telafi etmek istercesine İslâm’ı çok güzel yaşadı. Hz. Hamza’ya yaptıklarından dolayı, Resûlullah’ı görünce çok utanırdı. Yermük Harbi’ne beyi Ebû Süfyan ile birlikte katıldı. Bu defa Uhud’un aksine Müslümanlar safında olup, etrafındakilere, Rumlara karşı savaşmaları için müthiş teşviklerde bulundu. Hz. Ömer’in hilafeti döneminde, Hz. Ebû Bekr’in babası Ebû Kuhafe’nin öldüğü gün Hind (radıyallahu anhâ) vefat etti.