Allah Resulü nazil olan ayet-i kerimeleri hemen, önce erkek sonra da kadın sahabilere okurdu. Müslümanlar da gelen vahyi ezberler, bir kısmı da yazarak yanlarında muhafaza ederlerdi. Bu ashab-ı kiram arasında öyle bir hava yaratmıştı ki sahabeden biri evine girdiğinde hanımı ona derhal şu iki suali soruyordu… Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “(Resulüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı, ayetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye indirdik.” (Sad, 29) “Allah’ın Kitabı’nı okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.” (Fatır, 29) Allah Resulü kalb-i pakine nazil olan ayet-i kerimeleri hemen, önce erkek sonra da kadın sahabilere okurdu.[1] Müslümanlar da gelen vahyi ezberler, bir kısmı da yazarak yanlarında muhafaza ederlerdi. İSLAM’IN İLK DEVİRLERİNDE MÜSLÜMANLAR Kur’an’ı yazmak ashab-ı kiram arasında çok yaygındı. Herkes bu işe dört elle sarılmıştı. Yazmayı bilmeyenler de çoğunlukla ellerinde yazı malzemeleriyle mescide gelip nazil olan ayetleri gönüllü katiplere yazdırırlardı.[2] Böylece Kur’an-ı Kerim, İslam’ın ilk devirlerinden itibaren, hatta Müslümanlar Kureyş’in zulmü altında tahammül ötesi sıkıntılara maruz kalırken bile kayda geçirilip hayata tatbik edildi. Nitekim ilk senelerde Hazret-i Ömer bir sahifeye yazılmış olan Kur’an ayetlerini okuyarak iman etmişti.[3] Resulullah o güne kadar vahyedilmiş tüm ayet ve surelerden oluşan bir Kur’an metnini Akabe Bey’ati’nde Rafi bin Malik Hazretleri’ne teslim etmişti. Hazret-i Rafi Medine’ye döndüğünde kendi mahallesinde inşa ettirdiği ve İslam aleminde ilk cami diye bilinen mescidde toplanan müslümanlara bu ayet ve sureleri tilavet ederdi.[4] SAHABE HANIMLARININ EŞLERİNE SORDUĞU SORU Müfessir Abdülhamid Keşk der ki: “Sahabeden biri evine girdiğinde hanımı ona derhal şu iki suali sorardı: 1) Bugün Kur’an’dan kaç ayet nazil oldu? 2) Allah Rasulü’nün hadislerinden neler ezberledin?..” (Fi Rihabi’t-Tefsir, I, 26) Dipnotlar: [1] Bkz. İbn-i İshak, Siret, s. 128. [2] Bkz. Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, VI, 6. [3] Bkz. İbn-i Hişam, I, 369-371. [4] Bkz. İbn-i Hacer, İsabe, II, 189, 190; İbn-i Kesir, el-Bidaye, III, 152; İbnü’l-Esir, Üsdü’l-Gabe, II, 157; Kettani, Teratib, Beyrut, ts., I, 44; Prof. Dr. M. M. el-A‘zami, Kur’an Tarihi, s. 106; Prof. Dr. M. Hamidullah, Kur’an-ı Kerim Tarihi, s. 44.